Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14156 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9785 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2014NUMARASI : 2013/72-2014/75Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece;İ.İ.K.nun 135. maddesi uyarıca tahliye emrinin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren ecrimisille sorumlu olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; ecrimisil isteğine konu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 14 numaralı bağımsız bölümü cebri ihaleden satın alarak davacının kayden malik olduğu, önceki malikin kardeşi olan davalının icra dairesince tebliğ edilen tahliye emrine karşın taşınmazı kullanmaya devam ederek fuzuli şagil durumuna düştüğü saptanmak ve böylece tahliye emrinin tebliğ tarihinden itibaren davalının ecrimisille sorumlu olacağı benimsenmek suretiyle, haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; davaya konu taşınmazda birden çok imalat eksikliğinin bulunması, su ve doğal gaz bağlantısının olmaması, kalorifer petekleri ve camlarının takılmaması gibi sebeplerle mevcut hali ile kiraya verilmesinin ve mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığının saptandığı, tespit edilen eksikliklerin tamamlanması halinde taşınmazın aylık 500,00 TL kira getirebileceğinin rapor edildiği anlaşılmakta olup, ek raporda da bu miktar esas alınmak suretiyle davalının sorumlu olacağı ecrimisil miktarı belirlenmiştir.Mahkemece, ek raporda aylık 500.00 TL tutar üzerinden belirlenen ecrimisil hüküm altına alınmış ise de ,ecrimisil hesap yönteminin isabetli olduğunu söyleme imkanı yoktur. Şöyle ki, konut olarak inşa edilen taşınmazda birden çok imalat eksikliği bulunmakta olup, taşınmazın mevcut bu hali ile getireceği ecrimisilin tespit edilerek hüküm altına alınması gerekirken, henüz imalat eksiklikleri giderilmeyen taşınmazın tamamlanması halinde getirebileceği kira bedeli üzerinden ecrimisil hesabı doğru değildir.Hal böyle olunca, mahkemece taşınmazın mevcut hali ile getireceği ecrimisil tutarının davalının kullanım şekli de gözetilmek suretiyle saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hükme yeterli olmayan rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.