Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14154 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9844 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/09/2013NUMARASI : 2010/544-2013/353Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı A.. G.. ve diğer davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile isteğin ıslah edilen tutar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delilerden; tarafların ortak murisi A. G.'ın 01.09.2006 tarihinde vefat ettiği, ecrimisil isteğine konu 9394 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 7, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerde muris A. G.'ın ½ pay sahibi olduğu, diğer ½ payın dava dışı S. G. adına kayıtlı bulunduğu, aynı yerdeki 13 numaralı bölüme ait tapu kaydının dosya arasında bulunmadığı, dava konusu yapılan öteki taşınmalar olan .. ada ..parsel sayılı taşınmaz ile 14 parsel sayılı taşınmazdaki 16 numaralı bağımsız bölüm ve Kuşadası İlçesi, .. parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümde ise ortak murisin tam pay malik olduğu, davacının Yenimahalle 5. Noterliğinin 28.08. 2008 tarihli ihtarnamesi ile kendi bilgisi ve onayı dışında taşınmazlarla ilgili tasarrufta bulunulması halinde ecrimisil talep edeceğini tüm davalılara bildirdiği, anılan ihtarın davalı G.. Ö..'a 03.09.2008 tarihinde bizzat, diğer davalılara ise 17.10.2008 tarihinde Tebligat Yasasının 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazdaki 16 numaralı bağımsız bölümde murisin ölünceye değin oturduğu, ölümünden sonra da eşi (davalı) H.. G.. ile oğlu (davalı) A.. G..'ın oturmaya devam ettikleri, 9394 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümün 01.11.2008 tarihli sözleşme ile ( aylık 450 TL bedelle), 8 numaralı bağımsız bölümün 01.11.2008 tarihli sözleşme ile (aylık 400 TL bedelle), 7 numaralı bölümün ise 15.10.2008 tarihli sözleşme ile (aylık 450 TL bedelle) davalı H.. G.. tarafından dava dışı kişilere kiraya verildiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda bilirkişilerin 4 parsel sayılı taşınmazdaki 13 numaralı bağımsız bölümün boş ve kapalı olduğunu, ..ada.. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu niteliğindeki yapının ise harabe vaziyette olduğunu, hali hazır durumu ile kiraya verilmesinin olanaklı bulunmadığını rapor ettikleri anlaşılmaktadır.Davacı, ortak mirasbırakan A. G.adına kayıtlı taşınmazların diğer mirasçılar olan davalılar tarafından kullanıldığını, keşide ettiği ihtara karşın kendisine her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalılar ise; kiraya verilen taşınmazlardan elde edilen gelirden taşınmazların vergi, tamir vs.gibi giderleri karşılandıktan sonra kalan paranın davalı H.. G.. adına açılan ortak hesapta toplandığını, bu paraya dokunmadıklarını, dava konusu 13 numaralı işyeri vasfındaki bağımsız bölüm ile gecekondu niteliğindeki taşınmazı ise kullanmadıklarını, kiraya da vermediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vâki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması hâlleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)../...ESAS NO : 2014/9844 KARAR NO : 2014/14154 -3-Yukarıda açıklanan ilkeler, dosya içeriği ve toplanan deliler ışığında somut olaya bakıldığında, davalıların ortak kararı ile kiraya verilerek gelir (hukuksal semere) elde edildiği saptanan Kuşadası İlçesi, 241 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüm ile 9394 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 7, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümler için ayrıca intifadan men koşulunun aranmayacağı, davalılar H.. G.. ile A.. G..'ın bizzat oturmak suretiyle tasarruflarında bulundurdukları saptanan mesken niteliğindeki 16 numaralı bağımsız bölüm bakımından ise intifadan men koşulunun davacının gönderdiği ihtarname ile gerçekleştiği gözetilmek ve davalılarca yapıldığı belgelendirilen faydalı ve zorunlu giderlerin, ıslah dilekçesindeki davacı kabulü de dikkate alınarak hesaplanan ecrimisilden mahsup edilmek suretiyle mahkemece bu taşınmazlar için haksız kullanım tazminatına karar verilmiş olmasında kural olarak olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların adı geçen taşınmazlar hakkındaki açıklanan yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.1-Davalıların, parsel ve bağımsız bölüm numaraları belirtilen bu taşınmazlara ilişkin sair temyiz itirazlarına gelince;Yukarıda açıklandığı üzere; çekişmeli 9394 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 7, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerde ortak muris ½ pay sahibi olup, kalan ½ paylar dava dışı Sait Gedar adına kayıtlıdır. Bu durumda, davacının mirasbırakan (malik) Ali Gedar'ın taşınmazlardaki hissesi üzerinden kendi miras payı oranında ecrimisil talep edebileceği gözetilmeksizin taşınmazların tamamı üzerinden belirlenen ecrimisil tutarı esas alınmak suretiyle, bu miktar üzerinden davacının miras payına isabet eden tazminata hükmedilmiş olması isabetsizdir.Öte yandan, dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazı davalılardan sadece H.. G.. ile A.. G..'ın oturmak suretiyle tasarruflarında bulunmalarına karşın, mesken vasıflı taşınmazda oturmayan, başka adreslerde ikamet ettikleri anlaşılan diğer davalıların bu daire için ecrimisilden sorumlu tutulmaları doğru olmadığı gibi, ecrimisilin davacı tarafından keşide edilen ihtarmamenin tebliğ tarihinden, diğer bir deyişle davacının taşınmazdan yararlanma isteğini bildirdiği, dolayısıyla intifadan men koşulunu gerçekleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerekirken, mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınmış olması da doğru değildir.Ayrıca, dava dilekçesinde davacının geçmiş günler için kademeli faiz talep ettiği gözetilmeksizin, talep aşılmak suretiyle belirlenen ecrimisilin tamamına 01.09.2008 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olması da isabetsizdir.2- Davalıların, çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazdaki 13 numaralı bağımsız bölüm ile 36790 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları bakımından ise; Bilindiği üzere; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi yararına hak çıkaran tarafa aittir. İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek vakıalar oluşturur ve bu vakıaların kanıtlanması için de taraflarca delil gösterilir.Somut olayda, davacı bu bentte sayılan taşınmazların da davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürmüş, davalılar ise taşınmazların boş olduğunu belirterek, herhangi bir tasarrufta bulunmadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece yapılan keşifte ise; savunmada belirtildiği gibi taşınmazların boş olduğu, kullanılmadığı, hatta gecekondu niteliğindeki taşınmazın harabe vaziyette bulunduğu saptanmıştır. Davacı, davalıların savunmasının aksini ispat için tanık deliline dayanmamış, anılan taşınmazların davalıların tasarrufunda olduğuna ilişkin başkaca bir kanıtta sunmamıştır.O halde, çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazdaki 13 numaralı bağımsız bölüm ile 36790 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için ileri sürülen iddianın kanıtlanmadığı gözetilmeksizin, yazılı olduğu üzere ecrimisile karar verilmiş olması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları yukarıda açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.