Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14142 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12773 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: AKSARAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/06/2010NUMARASI: 2008/102-2010/271Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları olan R..’ın, mirastan mal kaçırmak amacıyla 1134 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 87 numaralı bağımsız bölümü ile 19392 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki payını muvazaalı satış işlemi ile davalı oğlu H..’a temlik ettiğini, bu davalının da 3 parsel sayılı taşınmazdaki payı karşılığında dava dışı kooperatif ile kat karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptığını ve bu taşınmazdaki bir kısım payını davalı kooperatife devrettiğini ayrıca davalı H..’un, 3 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım payını ve 1 parselde bulunan 87 numaralı bağımsız bölümü diğer davalı A..’e muvazaalı satış işlemi ile temlik ettiğini, davalı haluk’un miras bırakanın bankadaki hesaplarındaki parayı da çektiğini ileri sürerek, dava konusu 1 parselde bulunan 87 numaralı bağımsız bölüm ile 3 parseldeki davalılar adına olan tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescili, olmadığı takdirde tazminat ve ayrıca alacağın tahsili isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların yapılan temliklerinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacılar ve davalılardan A.. vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonunda miras bırakanın davalıya yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek çekişmeli taşınmazlardaki davalı adındaki kayıtların davacıların miras payları oranında iptal ve tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalı A..'in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, davacılar miras bırakanın banka hesabında bulunan paranın murisin ölümü sonrasında davalı H.. tarafından çekildiğini ileri sürerek, çekilen miktarın tespitiyle miras payları oranında belirlenen miktarın tahsiline karar verilmesi isteğinde bulundukları halde mahkemece bu istek yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri gözetilerek davada vekille temsil edilen davacılar yararına avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmesi gerekirken keşfen belirlenen ve fakat yargılama aşamasında harcı ikmal edilmeyen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.Öyleyse, davalı A..'in, vekalet ücretine yönelik temyizi ile davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.