Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14138 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 227 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAKARYA(KAPATILAN) 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2012/364-2013/233Taraflar arasında görülen elatamanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının, kayden maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binayı davalı Hazine'nin, diğer davalı F.. A..'a lojman olarak tahsis ettiğini, davalı F.. A..'un da taşınmazı kullandığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve 1.000.00-TL işgal tazminatının tahsili istemiyle açtığı davada, 1.000.00-TL harca esas değer bildirildiği ancak gerek dava açılırken ve gerekse yargılama aşamasında elatmanın önlenmesi talebi yönünden herhangi bir harç alınmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de "...muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HMK' nun 150.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle, el atmanın önlenmesi talebi bakımından nisbi harç alınmaksızın davanın ikamesi ve yürütülmesi yasal olarak olanaklı değildir.Kabule göre de, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Bu durumda, mahkemece, dava konusu taşınmazlar ve benzer nitelikli yerlerin ayrı ayrı getireceği kira bedelleri ve varsa emsal kira sözleşmeleri değerlendirilmeden soyut ve genel ifadelerle ecrimisil belirlenmesi doğru değildir.Diğer taraftan davacının, davalı F.. A..'un diğer davalıya ödediği kira bedellerine ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığı gözetilmeden, talep var sayılsa bile bu konuda herhangi bir araştırma yapılmayıp, davalı F.. A..'un dava tarihinden önce kira ödemediğine ilişkin beyanı da dikkate alınmadan talep aşılmak suretiyle hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın tecavüzlü kısımlarının değeri tespit edilerek bu değer üzerinden, belirtilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmalinin yaptırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek işin esasına girilmesi, ecrimisil talebi bakımından da yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda hesaplama yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.