Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14137 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9327 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : FATSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/02/2014NUMARASI : 2013/140-2014/137Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, müstakilen ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu ...... ve .... parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı Ş. D. adına kayıtlı olduğu, Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/625 E. sayılı dosyasında davacıların, aynı taşınmazlarla ilgili aynı hukuki nedene dayalı olarak 2006-2010 dönemi için ecrimisil talep ettikleri, mahkemece dava kabul edilerek taşınmazların getireceği toplam ecrimisilin hüküm altına alındığı ve kararda toplam ecrimisil, talebi aştığından 33.000-TL'sının davacılara verilmesine şeklinde hüküm kurulduğu, anılan kararın temyiz edilmeksizin 22/01/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Eldeki davada davacılar, mahkemenin 2011/625 E. sayılı dosyasında saklı tuttukları fazlaya ilişkin hakları için 9.450.00-TL ecrimisil istemişler, bilahare verdikleri 30.12.2013 tarihli dilekçe ile 1815 ve 1838 parsel sayılı taşınmazlar için 2008, 2009 ve 2011 yıllarına ilişkin 9.450.00-TL ecrimisil talep ettiklerini bildirmişlerdir.Somut olayda, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Zira davacıların, 2006-2010 yılları arasındaki dönem için ve dava konusu altı parça taşınmaz yönünden bakiye 9.450.00-TL ecrimisil talep ettikleri, 30.12.2013 tarihli dilekçeyle taleplerini iki parça taşınmaza(1815 ve 1838 parsellere) ve 3 yıla hasretmelerine rağmen talep edilen ecrimisil miktarında bir azalma olmadığı halde mahkemece bu husus incelenmediği gibi 30.12.2013 tarihli dilekçedeki taleplerin haklı olup olmadığı, mahkemenin 2011/625 E. sayılı dosyasında fazlaya ilişkin olan kısmın belirtilen dönemler ve belirtilen taşınmazlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı da incelenmemiştir.Diğer taraftan, mahkemenin 2011/625 E. sayılı dosyasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları dikkate alındığında, dava konusu 1815 parseli İ. D.mirasçılarının kullandığı, bu nedenle önceki kararda bu parsel bakımından İ.D. mirasçılarının ecrimisilden sorumlu tutuldukları, taşınmazı davalı D.. D..'nun kullandığına ilişkin bir delil bulunmadığı anlaşıldığı halde eldeki davada mahkemece bu parsel bakımından davalı D.. D..'nun ecrimisilden sorumlu tutulması isabetsizdir. Yine davacılar tarafından, dava dilekçesinde 1815 parselde davacı Hüseyin ve Mustafa'nın kullandığı alanların bulunduğu belirtilip, davacı Hüseyin ve Mustafa'nın bu parselden ecrimisil talebinin olmadığı bildirildiği halde bu husus gözetilmeden davacı Hüseyin ve Mustafa lehine de ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir.Ayrıca mahkemenin 2011/625 E. sayılı dosyasındaki talebin ve kararın 2010 yılı ve öncesine ilişkin olduğu buna karşın eldeki karara esas alınan 30.12.2013 tarihli dilekçede, 2011 yılı için de ecrimisil talep edildiği mahkemece bu hususun da irdelenmeden sonuca gidilmesi de doğru değildir.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen olgular dikkate alınarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Bir kısım davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.