Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14123 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15274 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : SARIGÖL SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/01/2013NUMARASI : 2012/400-2013/18Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonucunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tapu müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, miras bırakanı F.U.'ın paydaşı olduğu 988 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında adının sehven '' F.'' olarak yazıldığını ileri sürerek, bu yanlışlığın nüfus kaydına uygun olarak '' F.'' şeklinde düzeltilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler (satış akit tabloları ve ekleri) getirtilmelidir.2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; A.kızı F. U. ile A.oğlu A.G. adlarına ½ şer paylarla kayıtlı olan dava konusu taşınmazın Sarıgöl Kadastro Mahkemesinin 1961/1127 esas sayılı tespite itiraz davası sonucunda hükmen tescil edildiği, belirtilen kararda taşınmaz maliki A. Y.'ün muvafakat beyanının esas alındığı, malik A.Y.ün taşınmazın ½ şer paylarla oğlu A. ile kızı F.adlarına tescilini istediği, tutanağa geçirilen beyanında kızının adını ''F.'' olarak açıklamasına karşın mahkemece tescil hükmü kurulurken adının sehven ''F.'' olarak yazıldığı anlaşılmakta ise de, dava konusu taşınmazın bulunduğu B. Köyünde davacının mirasbırakanı F. U. dışında '' A. kızı, F. U.'' adında başka bir kişiye ait nüfus kaydının daha bulunduğu görülmektedir.Bu durumda; mahkemece davacının murisi olan F. U.'ın babasını gösterir şekilde nüfus kaydının getirtilerek, tescile esas mahkeme kararında belirtilen A. Y.'ün mirasbırakanın babası olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.İlgili Tapu Müdürlüğünün temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.