Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14111 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13342 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/12/2011NUMARASI : 2011/23-2011/597Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu Kagir Ev vasıflı 241 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 02.08.1945 tarihinde kadastro ile K.N. adına tespit ve tescil edildiği, 17.01.1992 tarihinde hükmen dava dışı kişiler adına tescil edildikten sonra 08.09.2005 tarihinde intikal işlemi ve aynı tarihte dava dışı Z... Ş...’e satış suretiyle temlik edildiği ve son olarak bu kişinin borcu nedeniyle Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2010/174 Tal. Sayılı dosyasında yapılan takip sonucunda cebri ihale ile davalı B... G...’e satıldığı ve ihalenin 09.07.2010 tarihinde kesinleşerek 12.08.2010 tarihinde taşınmazın davalı adına tescil edildiği, davacı Vakıflar idaresinin taşınmazın Valide Sultan Vakfından olup, mutasarrıfının nerede olduğunun ve yaşayıp yaşamadığının bilinmediğini, bu hususun daha önce kesinleşen davalar ile belirlendiğini ileri sürerek, 2888 Sayılı Yasanın 29/2 ve 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü uyarınca mahlulen vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, vakıf malı olan taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı ve taşınmazın vakfına rücu edeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, davalının ise çekişme konusu taşınmazın cebri icra sonucunda iyiniyetle satın aldığını ve iyiniyetinin korunması gerektiğini savunduğu, ne var ki mahkemece davalının bu savunması yönünden herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, davalının ediniminin TMK’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanmayacağının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.