MAHKEMESİ: ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/11/2009NUMARASI: 2009/19-2009/440Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, asıl davasında, kayden paydaşı olduğu 42968 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı paydaş .. Ticaret A.Ş. tarafından diğer davalı şirkete kiraya verilmek ve bu davalı .. ve Ticaret A.Ş. tarafından da akaryakıt ve fuel-oil deposu olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuş, birleşen davasında da; 42968 ada 1 sayılı parselin ifrazen 2 ve 3 sayılı parsellere ayrıldığını ve her iki parselde de paydaş olduğunu, davalı şirketlerde anılan değişiklikleri yapıldığını ve taşınmaza işgallerini sürdürdüklerini belirterek, asıl dava tarihinden itibaren ecrimisil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.Davalılar, tesislerin imar öncesi mevcut olup, davacı belediyenin imar uygulaması ile taşınmazda paydaş hale geldiğini, kira ilişkisinin de imar öncesinden beri süre geldiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair önceden verilen kararın Dairece;"... elatmanın önlenmesine de karar verilmesi gerektiği ve davacının sadece zeminden dolayı payı oranında ecrimisil isteyebileceği dikkate alınmadan yapıdan dolayı da ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğu" belirtilerek bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden yıkım isteğinin reddine, davalı ... A.Ş.'nin davacının 1 sayılı parseldeki payına elatmasının önlenmesine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporu doğrultusunda ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.6.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat S. S. ve diğer temyiz eden vekili Av.S.. A.. ile temyiz edilen vekili Avukat E..S. Ç. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S.. T.. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl ve birleşen davalar, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ....ada 1 parsel sayılı taşınmazın 30.06.1997 tarihinde imarla davacı ..Belediyesi ile davalılardan .. Tic. A.Ş. adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken, 23.10.2003 tarihinde ifrazen aynı ada 2 ve 3 sayılı parsellere ayrıldığı ve 3 parsel sayılı taşınmazda anılan davalının payının 18.6.2004 tarihinde kamulaştırma ile ASKİ Gen. Müd. adına tescil edildiği, 2 parsel sayılı taşınmazın ise halen davacı belediye ve davalı .. Tic. ve Yatırım A.Ş. adlarına kayıtlı bulundukları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; asıl ve birleşen dava dilekçelerinde ecrimisil istekleri yönünden dava değeri gösterilmişken, elatmanın önlenmesi istekleri bakımından herhangi bir değer belirtilmemiş, yargılama sırasında da çekişmeli taşınmazların dava tarihleri itibariyle değerleri tespit edilerek harçlandırılmamıştır.Oysa, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Başka bir ifade ile, elatmanın önlenmesi davaları Harçlar Yasasının 16. maddesi uyarınca nispi harca tabi olup, harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülmesi olanaksızdır.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30.ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır.Her nekadar, bozma ilamında bu yöne değinilmemiş ise de, anılan hususun kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan usulen kazanılmış hak oluşturmayacağı tartışmasızdır.O halde, elatmanın önlenmesi istekleri ile ilgili olarak dava değerinin tespiti ve bakiye harç tahsil edildikten sonra işin esasına girilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi; dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla 2 ve 3 sayılı parseller oluştuğuna göre, bu parseller üzerinden hüküm kurulması gerekirken, infazı olanaksız olacak nitelikte hukuki varlığı ortadan kalkan 1 sayılı parsel üzerinden karar verilmiş olması da isabetsizdir.Diğer taraftan, davalı .. Dayanıklı Tüketim .. ve Akaryakıt Ürünleri Pazarlama A.Ş. hakkında 21.06.1944 tarih 13/24 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi, davalı.. Tic. ve Yatırım A.Ş. bakımından da taşınmazda paydaş olduğu ve diğer davalı şirkete kiraya vermek suretiyle muaraza yarattığı gözetilerek çekişmenin giderilmesine yönelik bir karar verilmesi gerekirken, bu şirket hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması da doğru değildir.Ecrimisil yönünden de; davalı .. Tic. ve Yatırım A.Ş., davalı .. ve Ticaret A.Ş.’ne kiraya vermek suretiyle muaraza yarattığına ve ...ve Tic. A.Ş. tarafından süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulduğuna göre, her iki davalı bakımından BK.nun 126.maddesi uyarınca dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem itibariyle ecrimisilden sorumlu tutulmaları gerekirken, bu sürenin dışına çıkılarak belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınmış olmasının doğru olduğu söylenemeyeceği gibi; davalı .. ve Ticaret A.Ş.’nin hükmü şahsiyetinin son bularak, ünvanının 18.03.2005 tarihinde tescil edilen 17.3.2005 tarihli genel kurul toplantısı ile .. Dayanıklı Tüketim... ve Akaryakıt Ürünleri Pazarlama A.Ş. olarak değiştiği gözetilerek, asıl dava bakımından da ..ve Tic. A.Ş. yerine ..…A.Ş.nin sorumlu tutulması gerekeceğinin dikkate alınmamasının da isabetli olmadığı açıktır.Öyleyse, tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 28.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.