MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, dava dışı borçlu ... aleyhine Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünde başlatılan 1986/588 sayılı takip sırasında haczedilen 138 parseldeki 13/48 payı cebri ihale sonucu satın aldığını, ancak açılan davalar neticelenip ihale kesinleşmesine rağmen adına tescil yapılmadığını, daha sonra da davalı adına satış yoluyla tescil edildiğini ileri sürerek, 138 parseldeki 10 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, zamanaşımı süresinin geçtiğini, kesin hüküm itirazında bulunduklarını, davacının haklarını temlik ettiğini ve sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacıların mülkiyet hakkının henüz aleniyet kazanmadığı, davalının iyiniyetli olduğu, davacıların davalının iyiniyetli olmadığı yönünde bir iddia da ileri sürmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın ... İcra Müdürlüğünün 1986/588 sayılı dosyasında dava dışı borçlu ... aleyhine yapılan icra takibi sonucunda 01.12.1986 tarihinde davacıların murisi ... ihale edildiği, açılan ihalenin feshi davanın redle sonuçlandığı, dava dışı ... tarafından açılan menfi tespit istekli davanın bozmadan sonra 1997/758 Esas numarasını aldığı ve feragat nedeniyle redle neticelendiği, çekişme konusu 10 numaralı bağımsız bölümün 25.06.1998 tarihinde dava dışı kişi tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 705/2. maddesinde "Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmüne yer verilmiş, öte yandan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 08.11.1991 tarihli ve 1990/4 Esas, 1991/3 sayılı kararı ile tapu iptal ve tescil istekli davada dava açma iradesinin iktisabın kötüniyete dayalı olduğu iddiasını da taşıdığı ve kötüniyet iddiasının hukuki mahiyeti itibariyle itiraz niteliğinde bulunduğu ve bu nedenle de yargılama sona erinceye kadar iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmadan her zaman ileri sürülebileceği hüküm altına alınmıştır.Somut olaya gelince; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve yargısal karar gözetildiğinde, 01.12.1986 tarihinde ihale sonucunda taşınmaz mülkiyetinin TMK'nun 705. maddesi uyarınca davacı ...'na geçtiği tartışmasızdır.Öte yandan, taşınmaz kaydında birden çok haciz şerhi ve 01.05.1991 tarihli ithiyati tedbir şerhinin bulunduğu, her ne kadar taşınmaz birden çok el değiştirmiş ise de; tüm alıcılar ve davalının şerhleri görerek edinmesi, ayrıca çekişme konusu bağımsız bölümün yer aldığı site 46 adet villadan oluşmakta olup, bu yerle ilgili pek çok hukuki ihtilaf olması, bunlarla ilgili bir kısım haberlerin basına da yansıması karşısında, dava konusu taşınmazın ihtilaflı olduğunun bilinmemesinin hayatın olağan akışına ters düştüğü, dolayısıyla davalının iktisabının iyiniyetli olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.Hâl böyle olunca, davalının iktisabının iyiniyetli olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazı, açıklanan nedenlerden dolayı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.