MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2011/224-2012/414Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 12 parselde kat irtifakı kurulu 2 nolu bağımsız bölümü konut ihtiyacını karşılamak için satın aldığını, davalının hukuken hiç bir geçerli sözleşme ve hakkı olmadan taşınmazı işgal ettiğini,davalıdan maliki olduğu gayrimenkulün boşaltılmasını bir çok defa istediğini ancak davalının taleplerini yerine getirmediğini ileri sürerek davalının taşınmaza yaptığı müdahalenin men'ine 10.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, cevap vermemiştir.Mahkemece, kayden davacıya ait bağımsız bölüme davalı tarafın hiçbir hukuki ilişki olmaksızın işgal ettiği, haksız olarak taşınmaza müdahalede bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, davacının dava dilekçesinde ecrimisil isteği yönünden dava değerini göstermişken elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir değer belirtmediği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30.ve 32.maddelerinde hükme bağlanmıştır.Hal böyle olunca, dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, keşfen belirlenen değerler üzerinden dava değerinin tespiti ve bakiye harç tahsil edildikten sonra işin esasına girilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken,davalının el atmasının önlenmesine ve ecrimisilin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.