Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14061 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14681 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KADIKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/02/2011NUMARASI : 2003/507-2011/70Yanlar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis ile birleşen ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil davasının reddine, tenkis isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın da kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay 16.Hukuk Dairesince duruşma günü olarak saptanan 20.12.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı Türk Eğitim Vakfı vekili Avukat A... D... İle davalı E... P... Vd.vekili Avukat K... K... geldi. Açık duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlenip, duruşmanın bittiği bildirilip, dairenin görevsizliği nedeniyle dosyanın 1.Başkanlık Kuruluna gönderildiği ve 1.Başkanlık Kuruluncada Dairemizin görevli olduğuna karar verildiği anlaşılmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis; birleşen dava ise, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddine, tenkis isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; asıl davanın davacılarının miras bırakanı olan Münevver’in maliki olduğu dava konusu 3101 ada 104 parsel 3. kat 14 nolu dairesinin intifaını üzerinde bırakarak, çıplak mülkiyetini 02.05.2002 tarihinde davalı Türk Eğitim Vakfı’na bağış suretiyle temlik ettiği ve 17.05 2002 tarihinde de öldüğü, davacılardan S...’ın murisin baba bir anne ayrı kardeşi olduğu, diğer davacıların ise miras bırakandan önce ölen kardeşlerinin çocukları, yani murisin yeğenleri oldukları anlaşılmaktadır.Asıl davada davacılar, anılan temliki işlemin miras bırakanın ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğiyle eldeki davayı açmışlar; davalı-birleşen dosya davacısı vakıf ise, taşınmazın, miras bırakana ait eşyaların alınmayarak bir yılı aşkın süreden sonra teslim edildiğini ve ayrıca mevcut bazı demirbaşların da yerinden sökülerek götürüldüklerini belirterek ecrimisil ve tazminat isteklerinde bulunmuştur. Hemen belirtilmelidir ki, miras bırakanın akit tarihi olan 02.05.2002 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulu raporu ve Genel Kurul raporu ile belirlenmek ve benimsenmek suretiyle tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, tazminat isteğine yönelik zararın varlığı kanıtlanamadığından anılan talep bakımından da davanın reddedilmiş olması doğrudur. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 506. maddesinde saklı pay sahipleri sayılmış olup, bunlar içerisinde miras bırakanın yeğenleri yoktur. Başka bir ifadeyle, yeğenlerin saklı pay sahibi mirasçılardan olmadıkları açıktır. O halde, davacı S... dışındaki miras bırakanın yeğenleri olan diğer davacıların tenkis isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Öte yandan; ecrimisil, zilyet olmayan malikin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği haksız işgal tazminatı olup, somut olayda; mirasçılar aleyhindeki ecrimisil davasının yasal koşullarının oluşmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Zira, çekişme konusu bağımsız bölümdeki eşyalar murise aittir ve mirasçıların taşınmazı kullanımları söz konusu değildir. Nitekim vakıf tarafından ihtarnameyle tanınan 10 günlük süre içerisinde murisin eşyaları alınıp, taşınmazın anahtarı vakfa teslim edilmiştir.Öyleyse, birleşen davada ecrimisil isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ecrimisil davasının kısmen kabulüne hükmedilmiş olması da doğru değildir. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 825.00.'şer -TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine alınmasına, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.