Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14053 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8840 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : BURSA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2012/102-2012/256Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Davacı, paydaşı olduğu .ada .. parsel sayılı taşınmazları 1993 yılından bu yana davalıların kiracı olarak kullanmalarına rağmen kira bedeli ödemediklerini ileri sürerek birikmiş 33.000.-TL kira alacağının faizi ile birlikte tahsili istekli eldeki davayı açmış, yargılama sırasında dava dilekçesini ıslah ederek, kira ilişkisinin ispat edilemediği kabul edilir ise talep edilen miktarın ecrimisil olarak tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, taşınmazlarda evveliyatta davalıların da paydaş olduklarını ve davacının rızası ile davalı Mustafa'nın taşınmazı kullandığını, kiracılığın sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının, davalılardan kira alacağı istediği, davalıların ise kira ilişkisini inkar ettikleri, ancak haklı bir nedenle taşınmazı ellerinde bulundurduklarını da ispat edemedikleri, bu hali ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ecrimisil olarak nitelendirildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Çekişmeye konu ..ada ..parsel sayılı taşınmazlarda davacının dava dışı E. Ç. ve A.Ç. ile birlikte paydaş olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı kayden sabittir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Hemen belirtmek gerekir ki; ecrimisil, kötüniyetli zilyetin taşınmaz malikine ödemek zorunda olduğu bir bedeldir.Somut olaya gelince; çekişmeye konu taşınmazları davalıların uzun zamandan beri kullandıkları tartışmasızdır. Bu durum davacının da kabulünde olup, dava dilekçesinde açıkça 1993 yılından bu yana taşınmazları davalıların kullandığını bildirmiştir. Taşınmazları kullanmamaları veya ecrimisil ödemeleri konusunda davacı, dava açılıncaya kadar davalıları uyarmamış, bu konuda bir ihtarname de keşide etmiş değildir. Bu durumda davalıların uzun süreli kullanımlarının muvafakate dayalı olduğunun, dava açmakla muvafakatin geri alındığının ve kötüniyetli zilyedin ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu tutulamayacaklarının kabulü gerekir. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalılar vekilinin ise belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.