Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14034 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12337 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIMTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne, davalının temliken tescil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu 202 ada 4 sayılı parseldeki dava konusu 4 numaralı bağımsız bölümün 7 m2'lik kısmına davalıya ait 2 numaralı bağımsız bölümden müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve merdiven vs. müştemilatın kal'ine karar verilmesini istemiştir.Davalı, fiili durum ile tapu nezdindeki kat planının uyumlu olmadığını, zemin katta bulunan tüm bağımsız bölümlerde ölçüm yapılması gerektiğini, kullanım şeklinin uzun zamandır değişmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, eğer tecavüz tespit edilir ise “taşkın yapı” hükümlerinin uygulanmasını istemiştir.Mahkemece, müdahalenin keşfen belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, koşulları oluşmadığından temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 4 nolu bağımsız bölümün davacı adına 02.09.2009 tarihli satış işlemi ile tapuya tescil edildiği ancak yargılama sırasında 01.04.2014 tarihinde davacı tarafından dava dışı .............'a temlik edildiği, çekişme konusu taşınmazda davacının kayda ve mülkiyete dayalı bir hakkının kalmadığı anlaşılmaktadır. O halde, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın el değiştirdiği gözetildiğinde HMK'nın 125. (HUMK'nun 186) maddesinde öngörülen usulü işlemlerin tekemmül ettirilmesi, ondan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerekeceğinde kuşku yoktur. Bilindiği üzere, dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 125.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, '' dava konusunun devri '' kenar başlığı altında; '' davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder'' şeklinde düzenleme getirilmiştir.Hâl böyle olunca; anılan yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle işlem yapılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.