MAHKEMESİ : ÇORUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/12/2011NUMARASI : 2010/28-2011/691Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil veya tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının inançlı işleme dayalı iddiasını yazılı delille ispat edemediği,yemin teklif etme hakkını da kullanmayacağını bildirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacının çekişme konusu 3 parça taşınmazı 27.06.2008 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik ettiği kayden sabittir.Davacı, eşi R... E...'in çocukları tarafından vesayet davası açıldığı dönemde dava konusu ettiği üç parça taşınmaz eşinden intikal ettiği için önceden tanıdığı ve çok güvendiği davalı ve kardeşi S...'ın " aleyhine dava açılacağı, tapu kayıtlarının iptal edilebileceği yolunda kendisini kandırıp, korkuttuklarını, davalıya devir yaparsa zarar görmeyeceğini" söylediklerini, taşınmazların iadesini talep ettiğinde 23.01.2009 tarihli belgeyi tanzim edip verdiklerini, temlikin bedelsiz olduğunu, devre rağmen 20 ay boyunca taşınmazları kullandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.İddianın içeriğinden ve ileriye sürülüş biçiminden davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Bilindiği üzere; hile,genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K'nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir. Somut olaya gelince; mahkemece hile iddiası bakımından hükmü yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir.Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, hasıl olcak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; dava dilekçesinde gösterilen ve harcı yatırılan değer üzerinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere eksik avukatlık parasının hüküm altına alınması da isabetsizdir.Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.