Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14007 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11987 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 295 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümleri gerek kendisi kullanmak ve gerekse kiraya vermek suretiyle davalı ... tasarruf ettiğini, davalı ile kiracılar arasında yapılan kira sözleşmelerine muvafakatı olmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için hesaplanacak ecrimisilin davalıdan ve davaya dahil edilecek kiracılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 07.12.2012 tarihinde davalının ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.Davalı ..., ... ile evliliğinin evi terk ederek gitmesi ile sona erdiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/87 E. sayılı dosyası ile de boşandıklarını, daha önce ortak yaşadıkları evi davacının terk etmesi sonucu kendi kullanımında kaldığını, bu taşınmazı tasarrufuna davacının bugüne kadar hiçbir itirazı olmadığını, kendisi tarafından alınan bir kira bulunmadığını, diğer taşınmazları kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı ile davalının boşanmalarına rağmen taşınmazın davalı ... kullanımında olduğu, davalının taşınmazı dava açıldıktan sonra tahliye ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, dahili davalılar ... ve ... 'ya velayeten anneleri ... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; çekişme konusu 295 ada 29 parsel sayılı kargir apartman vasıflı taşınmazın kat mülkiyetli 1, 2 ve 3 nolu mesken ve 4, 5 ve 6 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümlerin davacı adına kayıtlı olduğu, davalı ile davacının bilinmeyen tarihte evlendikleri ve boşanma davası sonucu boşandıkları, müşerek ... isimli çocuklarının bulunduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/74 E. 2013/247 K. sayılı dosyasında davacı ... murisi ... mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin 04.09.2013 tarihli oturumdaki, "davalının mirasçılarının taşınmazları boşaltarak anahtarlarını teslim etikleri" beyanı karşısında elatmanın önlenmesi talebi hakkında konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olması doğrudur. Ancak, davalı savunmasında dairelerden bir tanesini kullandığını kabul etmiş, diğer beş adet bağımsız bölümü kullanmadığını, kiraya vermediğini savunmuştur. Davacı iddiasını ispatla mükelleftir. Davalının kabulünde olan taşınmaz dışındaki taşınmazları kullandığını, kiraya vererek gelir elde ettiğini davacı ispatlayamamıştır. O halde, sadece davalının kullandığını kabul ettiği bağımsız bölüm yönünden, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren eldeki dava tarihine kadar hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması, diğer bağımsız bölümlerle ilgili ecrimisil isteminin reddi gerekir. Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan ecrimisil hesabına ilişkin bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu söylenemez.Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.O halde, yerinde üç kişilik uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile yeniden keşif yapılarak davalı ... ölmeden önce oturduğu dairenin belirlenmesi ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilimsel verilere uygun, hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporu alınarak, boşanma kararının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.