MAHKEMESİ : MUDANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 08/09/2009NUMARASI : 2008/413-2009/195Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı S.Ş.'ün maliki olduğu 13 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümü, saklı payını ihlal etmek kastıyla davalı ikinci eşine vasiyetname ile temlik ettiğini ileri sürerek, tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, yargılama aşamasında 22.000.-TL tenkis bedeli ödemeyi kabul etmiştir. Mahkemece, tarafların anlaşmaları doğrultusunda davanın kabulü ile 22.000.-TL tenkis bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece tarafların anlaşmaları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından yargılama gideri ve avukatlık ücreti yönünden temyiz edilmiştir.Bilindiği üzere, sulh (anlaşma) kanunlarımızda ayrı bir müessese olarak düzenlenmemiş ise de tarafların ihtilaf konusunda anlaşması mümkün olup HUMK 151/son maddesinde sulhe değinilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, yasalarda bu konuda bir düzenleme getirilmemiş olmakla beraber, tarafların çekişmeyi aralarında kararlaştıracakları şekilde sonuçlandırmalarına mani bir hüküm yoktur. O halde, taraflar sulh ile birlikte yargılama giderlerinden sorumluluğu da belirleyebilirler. Eğer yargılama giderleri anlaşmada belirtilmemiş ise mahkemece taraflar arasındaki sulh gözetilerek kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir.Somut olayda, taraflar tenkis miktarı üzerinde anlaşmışlar, ancak yargılama giderleri konusunda bir beyanda bulunmamışlardır. O halde, mahkemece anlaşılan miktar üzerinden harcın davalıya yüklenmesi gerekirken davacı üzerinde bırakılması doğru olmadığı gibi yargılama giderlerinin de davacının saklı payına düşen miktar üzerinden belirlenecek kabul ve ret oranına göre taraflar üzerinde bırakılması ve bu orana göre taraf vekilleri yararına avukatlık parasının takdiri gerekirken, taşınmazın tamamının değeri üzerinden reddedilen kısım belirlenerek davacı aleyhine fazla yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdiri de isabetli değildir.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.