MAHKEMESİ : SİNANPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2008NUMARASI : 2007/140-2008/68Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;Davacı, imar uygulaması sonucu davalılar adına tescil edilen 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın geldisinin vakfa ait 1577 nolu kadastral parsel olduğunu, imar parsellerinin dayanağını oluşturan encümen kararlarının idari yargı yerince iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve imar öncesi kayıtlara dönülmesi isteğinde bulunmuştur.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın dayanağını oluşturan imar uygulamasına ilişkin işlemin idari yargı yerince iptal edilerek kesinleştiği, taşınmazın 627.81 m2 lik kısmının davacı idareye ait 1577 nolu kadastral parselden geldiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve anılan bölümün ifrazı ile tapusunun iptaline, kadastral parsele dönülmesine karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalılardan Hazine ve H.Y..tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile şerh terkini, birleşen dava da aynı nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, harca tabi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilebilmesi için, başvurma ve nispi harcın alınması gerekeceği tartışmasızdır.Davacı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü olup, harca tabi olduğunda da kuşku yoktur.Her nekadar, 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 77.maddesinde “… tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır” hükmüne yer verilmiş ise de, anılan hükmün yargı harçlarını kapsamadığı Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/18-777 esas, 2008/788 sayılı kararı ile sabittir.Oysa somut olayda, dava açan davacı idareden gerek başvuru, gerekse nispi harç tahsil edilmemiştir. Harç ikmali sağlanmaksızın davanın devamına ve yargılamanın sürdürülmesine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 30.ve 32.maddeleri hükmü gereğince yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, gerek başvurma harcı gerekse nispi harcın tahsil edilmesi ve bu gerek ifa olunduğu takdirde davaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kabule göre de, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle sicilin dayanağının kalmadığı ve yolsuz tescil konumunda bulunduğu gözetilerek, kadastral parselin ihyasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, ayrıca imar parselinden ifrazen tapu iptali ve kadastral parsele tevhiden tesciline ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, asıl ve birleşen dava bakımından kabul ve reddedilen kısımların infazda kuşku bırakmayacak biçimde hüküm kapsamına alınması ile kabul ve reddedilen kısımlar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerine, yazılı olduğu üzere hangi isteğin reddedildiği belirsiz şekilde ve sadece davacı yararına vekalet ücretine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davacı idare vekili, davalı hazine vekili ve davalı H.Y..’in bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.