Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13929 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9728 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ABANA(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/01/2012NUMARASI : 2004/5-2012/2Yanlar arasında görülen "tapu iptal ve tescil davası" sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalılar tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Belediye adına kayıtlı olan çekişmeye konu dükkan vasıflı, 5 ada, 54 parsel sayılı taşınmazda yer alan 7 nolu bağımsız bölümün ihale yoluyla davalı E... Ş... adına tescil edildiği, ancak ihale şartnamesindeki koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle Belediye Encümen kararı ile ihalenin feshedildiği, davalı tarafından ihalenin feshine ilişkin idari işlemin iptali istemi ile Kastamonu İdare Mahkemesinde açılan davada, idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, Belediye Encümeninin 16/04/2004 tarih, 86 sayılı işleminin geri alma işlemi olduğu belirlenerek davanın reddine ilişkin verilen 2007/445 Esas, 2007/432 sayılı kararının derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacı Belediye; Belediye Encümen kararına dayalı olarak gerçekleştirilen ihale şartnamesindeki koşullar yerine getirilmediği halde davalı adına oluşturulan sicil kaydının yolsuz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Ancak; davanın 16/04/2004 tarihinde açıldığı, kayıt maliki olan davalının yargılama sırasında 19/05/2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak kalan eşi ve çocukları tarafından Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan dava ile mirasın reddedildiği,anılan Mahkemenin 10/03/2011 tarih, 2010/1022 Esas, 2011/292 sayılı kesinleşen ilamıyla mirasın reddi isteminin kabul edildiği, devamında İnebolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/06/2011 tarih, 2011/275 Esas, 2011/380 sayılı kararı ile ikinci zümreden kardeşleri U... Ş... Ve D... Ş...'in mirasçı olarak belirlendiği, mirasçıların davaya dahil edilmesi için çıkarılan tebligatların yurtdışında ikamet ettikleri belirlenmek suretiyle bila ikmal iade edildiği halde yurt dışı adresleri saptanarak usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanmadan, dahili davalıların yokluğunda sonuca gidildiği, kararın tebliği aşamasında davadan haberdar oldukları, savunma haklarının kısıtlandığı, davalı E... Ş...'in mirasının reddedildiğini yeni öğrendikleri, mirasın reddi istemi ile dava actıklarını bildirdikleri görülmektedir.Açıklanan bu olgular karşısında; davalının mirasçılarının yöntemine uygun biçimde davaya dahil edildiklerini, davada temsil edildiklerini söyleyebilme olanağı yoktur. Bilindiği ve düzenlendiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 27. (1086 sayılı HUMK.nun 73.) maddesinde taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam olunamaz.Hal böyle olunca öncelikle yukarıda değinilen usuli işlemlerin yerine getirilmesi ondan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmesi doğru değildir. Dahili davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile; hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.