Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13925 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14647 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: NURDAĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/03/2011NUMARASI: 2008/59-2011/95Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescli, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılardan A... C... Ve N... C... Ve davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil ve bedelin tazmini isteğine ilişkin olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; tarafların ortak mirasbırakanı B... C...'ın, kayden maliki bulunduğu 128 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz ile 806 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payını davalı N... C...'a, 128 ada, 6 parsel sayılı taşınmazı davalı A... C...'a, 1337 parsel sayılı taşınmazı ise davalı B... C...'a tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettiği, anılan taşınmazın B... C... tarafından dava dışı Ö... K...'a satış yoluyla devredildiği, miras bırakan tarafından çekişmeli taşınmazların davalılara temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle 128 ada, 5 parsel, 128 ada, 6 ve 806 parsel sayılı taşınmaz bakımından davacıların miras payları oranında iptal ve tescile, 3. kişiye temlik edilen 1337 parsel bakımından ise bedele hükmedilmiş olmasında ve ayrıca keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen dava değeri üzerinden değil, dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden davacılar A... Ve N... C... yararına avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar A... C... ve N... C... ile davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi ile aleyhlerindeki bu yöne ilişkin hükmün ONANMASINA.Ancak her bir davalıya ayrı ayrı taşınmaz temlik edildiği gözetildiğinde davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Bu durumda her bir davalı bakımından temlike konu taşınmazın keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri üzerinden harcın ikmal edilmediği gözetilerek dava dilekçesinde belirlenen ve itiraza uğramayan harçlandırılmış değeri üzerinden ayrı ayrı harç ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti tayin ve taktir edilmesi ve buna göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 61. maddesi uyarınca teselsül hükümleri uygulanarak temlike konu taşınmazların her bir davalının paylarına isabet eden dava değeri üzerinden belirlenen harç, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir.Davalılardan A... C... Ve N... C...'ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.