Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13902 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9811 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2013NUMARASI : 2011/1068-2013/101Yanlar arasında görülen elatmanın önelenmesi ve ecrimsil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kat irtifakı tesisli 47 sayılı parseldeki B-3 Blok 8 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümde davacıların paydaş oldukları ana taşınmazla ilgili olarak arsa sahipleri ile dava dışı mütehhit H. arasında 21.08.2000 tarihli "gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin" düzenlendiği, sözleşme gereğince çekişmeli bağımsız bölümün yükleniciye isabet ettiği ve davalının da bu daireyi yükleniciden haricen satın alarak yüklenicinin halefi haline geldiği, ne var ki, arsa sahipleri tarafından 23.08.2006 tarihinde "gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin" feshine ilişkin dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararının yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 16.03.2009 tarihinde kesinleştiği, davalının kayıttan kaynaklanan bir hakkının olmadığı anlaşılmaktadır.Belirlenen bu olgular karşısında; mahkemece, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın çekişme konusu taşınmazı kullandığı saptanmak suretiyle elatmanın önelenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan; Türk Medeni Kanunun 683.maddesinde düzenlendiği üzere, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Paydaşlardan biri ya da bir kaçı malını elinde bulunduran kimseye karşı haksız el atmanın önlenmesini dava edebiliceğinden, dava dışı paydaş bulunmasının elatmanın önlenmesi davasının görülebirlilğini engellemeyeceğinden, Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Hemen belirtilmelidir ki; ecrimisil, taşınmazı haksız olarak elinde bulunduran kimsenin mülkiyet sahibine (malike) ödemekle yükümlü bulunduğu, en azı kira geliri en çoğu mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatıdır. Somut olayda; dava dilekçesinde 1.000,00-TL değer göstererek ecrimisil talep edildiği ve 21.01.2013 tarihli dilekçe ile de harcı tamamlanarak ecrimisil talebinin bilirkişi raporu doğrultusunda 13.701,332-TL'ye çıkartıldığı, böylece usulünce açılmış bir ecrimisil davasının bulunduğu sabittir. Ne var ki; mahkemece haksız işgalin başladığı tarih olan "gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin" mahkemece feshine dair kararın kesinleştiği 16.03.3009 tarihinden eldeki davanın açılma tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi gerekirken fesih tarihi esas alınarak ecrimisil bedeline hükmedilmesi doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.