Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13897 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6231 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : ECEABAT(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/10/2011NUMARASI : 2005/104-2011/62Yanlar arasında birleştirilerek görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.11.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat N... K... E... ile temyiz edilen vekili Avukat E... Ç... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl ve birleşen dava, tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece, davaların kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların mirasbırakanı H... H... Ü...'ın maliki olduğu 899 ve 3190 parsel sayılı taşınmazlarını 14.6.1991 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile kızı Nahide'ye bağışladığı, vasiyetnamenin açıldığı ancak, tenfiz edilmediğinden taşınmazların sicil kaydının halen mirasbırakan H... H... üzerinde kayıtlı olduğu, ne var ki, bu defa muris H... H..., vasiyetname kapsamına aldığı yukarda değinilen taşınmazlarla birlikte dava edilmeyen 3049 ve 3145 sayılı parseller ile davaya konu edilen 40 ada 23 no'lu parseli 9.9.2004 tarihli düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacı, mirasbırakanın yapmış olduğu bu temliki tasarrufların saklı payına tecavüz kastıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek tenkisini istemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nun 544/son maddesi hükmü uyarınca bir kimsenin vasiyetname ile yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufunun daha sonra başka bir hukuki sebebe bağlı olarak temlik etmesiyle ilk vasiyetname hükümden düşer, sonraki temlik hukuki sonuçlarını doğurur.O halde, davaya konu edilen 899 ve 3190 sayılı parseller bakımından vasiyet tarikiyle yapılan temlikin ortadan kalkması sebebiyle bu parseller yönünden ölünceye kadar bakım akdinin değerlendirilerek, tenkise tabi olup olmayacağının irdelenmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere; mirasbırakanın hangi sağlar arası kazandırmalarının tenkise tabi tutulacağı TMK'nun 565. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, murisin vasiyetname ve miras mukavelesi şeklinde yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflar ile hibe gibi sağlar arası tasarrufları tenkise tabi olup, ölünceye kadar bakma akdi ile yapmış olduğu ivazlı tasarruf niteliğindeki temliklerin tenkise tabi olmayacağı, koşullarının gerçekleşmesi halinde 1.4.974 tarih ½ sayılı İ.B.K. gereğince muris muvazaasına ilişkin tapu iptal ve tescil davasına konu teşkil edeceği açıktır.Hal böyle olunca, tenkis isteğine ilişkin davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 27.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.