Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13885 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14976 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: DAZKIRI SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/05/2009NUMARASI: 2005/298-2009/223Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere, dava elatmanın önlenmesi yanında yıkım ve ecrimisil gibi istekleri de kapsıyorsa mahkemenin görevi taşınmazın elatılan bölümünün değeri ile yapı değeri ve istenen ecrimisil tutarına göre belirlenir. (4.3.1953 gün 10/2 sayılı İ.B.K)Öte yandan, görev kuralı kamu düzeni ile ilgili olup taraflar ileri sürmeseler dahi resen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekir.Esasen 01.10.2011 tarihinde karardan sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nin 4. Maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu hususlar sayıldıktan sonra aynı Yasanın 2. maddesinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK. nun geçici 2. maddesinde "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz." hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda;ecrimisil bakımından davanın, dava dilekçesinde 5.250,00 TL değer gösterilerek açıldığı,yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın elatılan bölümünün değerinin 191,40 TL,yapı değerinin ise 200,00 TL olarak belirlendiği ve görev hususunun bu bedellerin toplamı 5.641,40 TL üzerinden değerlendirilmesi gerektiği gözetildiğinde, dava tarihi itibariyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.