MAHKEMESİ: YALOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/04/2012NUMARASI: 2010/356-2012/158Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, hukuki ehliyetsizlik ve vekaletin baskı ile alınarak kullanıldığı iddialarına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.Davacılar, murisleri Kazım'ın 25.06.2010 tarihinde vefat ettiğini, 23.06.2010 tarihinde murise ait 27 parselde kain 6 numaralı bağımsız bölümün dava dışı kızı G... tarafından murisin vekili sıfatıyla davalı Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına bağış suretiyle temlik edildiğini, oysa murisin kanser hastası olup, son bir ayını kendinde olmadan geçirdiğini, vekalet veren murisin akli melekeleri yerinde olmadığı gibi vekaletnamenin diğer tarafı olan vekilin de ehliyetli olmadığını, ayrıca ölüm öncesinde vekaletnamenin zor ve baskı sonucu alındığını ileri sürerek, çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle, muris adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacılar vekili, 27.01.2011 tarihli oturumda ise davacıların sadece kendi haklarına yönelik dava açtıklarını beyan etmiştir.Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davada temliki yapan miras bırakanın gerek vekaletname tarihinde gerekse işlem tarihinde ve ayrıca vekilin de aynı tarihlerde hukuki ehliyetten yoksun olduğu, ehliyetli olduklarının anlaşılması halinde ise temlikin baskı sonucu sağlandığı iddiasına dayanmaktadır.Bu tür davaların, miras bırakan adına diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına tescil isteğiyle açılması gerektiği yasal ve yargısal uygulamalar gereğidir.O halde, pay oranında iptal ve tescil istenilmesine yasal olanak yoktur. Somut olayda, dava başlangıçta taşınmazın terekeye döndürülmesi istemiyle açılmış ise de davacı vekilinin 27.01.2011 günlü açık beyanı ile henüz iştirak sağlanmadan davacıların miras paylarına hasren istekte bulundukları bildirilmiştir.Tüm bu nedenlerle, eldeki dava bakımından davacı pay oranında istekte bulunamayacağından davanın bu gerekçe ile esasa girilmeden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek esas hakkında hüküm tesisi doğru değildir.Kabule göre de; dosya kül halinde Adli Tıp Kurumuna gönderilerek 4. İhtisas Kurulundan miras bırakanın ve vekilin, vekaletnamenin düzenlendiği ve temlik tarihlerinde hukuki ehliyete sahip olup olmadıkları konusunda rapor alınmaksızın, işlem sırasında temin edilen rapora ve tanık beyanına itibar edilerek murisin ehliyetsiz olarak kabul edilmesi isabetsizdir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.