Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13823 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10414 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/05/2010NUMARASI : 2004/177-2010/221Taraflar arasında birleşitirilerek görülen davada;Asıl ve birleşen davalarda; davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve birleşen 2005/ 85 esas sayılı davaların reddine, birleşen 2004/ 304 esas sayılı ve karşı dava olarak açılan temliken tescil davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı A.. A., davacı E.. A. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl dava, çaplı yere elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen ve karşı davalar Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı iptal ve tecsil, diğer birleşen dava ibe hata hukuksal nededine dayalı iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının reddine, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı davaların kısmen kabulüne, birleşen hataya dayalı davanın da reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın müstakil mülkiyet olarak davacı E.. adına kayıtlı olduğu, davalı- birleşen hata nedenine dayalı iptal-tescil davacısının aslında son kayıt maliki E..'a taşınmazın bir bölümünü temlik etmeyi amaçlamasına karşın her nasılsa taşınmazın tamamının tapuda bu kişiye devredildiğini ileri sürdüğü, temliken tescil davacılarının da önceki malik A.. A..'dan muhtelif bölümleri haricen satın aldıklarını ve iyiiniyetle yapılandıklarını, diğer yandan yıkımın aşırı zarar doğuracağını öne sürerek iptal ve tescil isteğinde bulundukları, dosya içerisenda gerçekten de önceki malik A. A.( hataya dayanan davacı) ile bu kişiler arasında düzenlenmuş harici satınalmayı belirten harici satış senetlerinin bulunduğu, bu kişilerin taşınmazın muhtelif yerlerinde yapılanarak halen tasarruf ettikleri, Belediye Başkanlığından alınan yazıya göre taşınmazın bir bölümünün imar pplanı içinde kaldığı, dinlenen tanık beyanları ile yukarıda belirtilen hususların teyit edildiği görülmektedir.Öncelikle, çekişmeli taşınmazın elatmanın önlenmesi davacısı E.'a temlikinde satıcı A..'nin iradesinin bozulduğuna ve hataya düşürüldüğüne ilişkin iddia kanıtlanamadığından hata nededine dayalı iptal-tecsil isteğinin rededilmesinde bir isabetsizlik yoktur. İptal davasının davacısı A..'nin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Çaplı taşınmaz maliki elatmanın önlenmesi davacısı E..'ın temyizine gelince;Bilindiği üzere Türk Medeni Kanununun 683. maddesi " bir şeye malik olan kimse,hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma,yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmünü öngörmektedir. Diğer yandan , temlik davacıları iptal ve adlarına tescil istedikleri bölümleri haricen önceki malikten satın almışlardır. Gerek Türk Medeni Kanununun 1022, gerek Tapu Kanununun 26 ve gerekse Borçlar Kanununun 213. maddeleri uyarınca tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir.Diğer bir deyişle tapulu tapulu taşınmazların satışının resmi şekilde yapılması gerekir. Bunun sonucu olarak her ne kadar harici satın alma istisnai durumlar hariç( 3042 Sayılı Yasanın 13/Bb) geçersiz ve taşınmazın mülkiyetinin nakli sebebine teşkil etmezse de, harici satın almanın haricen satın alan kişiye kişisel hak sağğlayacağı açıktır.O halde, temlik davacıları 1940 tarih 2/77 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca bu uluşkider doğan hak ve zarar talebini ayrıca,türk Medeni Kanununun 994. Maddesinden kaynaklanan hapis hakkını ancak, kendisine haricen satan kişiye yöneltilebilirler.Bu nedenle somut olayda temlik davacıları son kayıt maliki elatmanın önlenmesi davacısına karşı iptal ve tescil davası açamazlar. Zira taşınmazı sonradan edinen Türk Medeni Kanununun 684. maddesinden kaynaklanan kural uyarınca zeminin mülkiyetine bağımlı olarak üzerindeki muhtesatı da satın almıştır.Yapı bazı istisnai durumlar dışında (örneğin 634.S.K. Kat Mülkeyeti-Kat irtifakı tesis edilmiş yapı) zeminden ayrı düşünülemez.Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, temlik davalarının reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir, elatmanın önlenmesi davacısı E..'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.