Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13817 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8476 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2012NUMARASI : 2010/279-2012/12Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve birleşen tapu iptal, tescil olmazsa taşınmazın satış bedelinin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen bedelin tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil olmazsa bedelin tahsili isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davadaki terditli isteklerden bedelin tahsili isteminin hapis hakkı tanınmak suretiyle kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 20199 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 18 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı, taşınmazın, taraflar arasında düzenlenen 13.01.2000 tarihli sözleşme uyarınca 70.000 Alman Mark karşılığı davalıya satışı için anlaşma yapıldığını, ancak davalının 20.000 Alman Markı ödeyip geri kalan borcunu ödemediğini ve sözleşmenin de resmi şekil şartına uygun yapılmadığından geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı taraf da birleştirilen davasında; taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescili, olmazsa davacıya ödenen satış bedelinin tahsilini istemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nun 706. BK'nun 213. ve 2644 Sayılı Yasanın (Tapu Kanununun) 26. maddeleri tapulu taşınmazların resmi şekilde yapılmayan temliklerine hukuken değer verilemeyeceği hükmünü öngörmektedir. Her ne kadar satış geçersiz ve mülkiyetten kaynaklanan bir hak bahşetmez ise de haricen yapılan satışın kişisel hak doğuracağı ve bu hakkında satış bedeli üzerinden hapis hakkı olacağı 1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğidir. Bu durumda birleşen davadaki terditli isteklerden tapu iptal ve tescil isteminin reddi ile bedelin hüküm altına alınmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak, davacı TMK'nun 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Böylesi bir durumda harici satış bedeli üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği açıktır. Birleşen dava ile bedele hükmedildiğine göre, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmeyerek reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; birleşen davada terditli isteklerde bulunulmuş olup, terditli isteklerden bedele hükmedildiğine göre, birleşen davadaki terditli isteklerden diğeri olan tapu iptal ve tescil isteminin reddedildiğinden bahisle karşı taraf lehine Avukatlık Parasına hükmedilmiş olması da isabetsizdir. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.