Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1362 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16010 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/06/2014NUMARASI : 2013/216-2014/351Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava, çekişme konusu taşınmazların kullanılmadığının tespiti isteğine ilişkindir.Davacı, davaya konu 270, 271 ve 272 parsel sayılı taşınmazları kullanmamasına rağmen davalı tarafından kendisine ecrimisil ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, taşınmazları kullanmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı, 6183 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen ecrimisil ihbarnamesinin iptali için borçlu olmadığı iddiası ile genel mahkemede olumsuz tespit davası açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 270,271 ve 271 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına tapuda kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106/1. maddesine göre, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının yada yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi tespit davasına konu edilebilir. 6100 sayılı HMK'nın 106/3. maddesine göre ise “Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” Bu çerçevede, maddi vakıaların tek başlarına tespiti isteniyor ise tespit davasına değil; delil tespiti kurumuna başvurulması gerekecektir. Somut olayda, davacı maddi vakıanın tespitini istemektedir. Öte yandan, hernekadar davacının dava açmakta hukuki yararı var ise de; HMK'nın 106/3. maddesi gereğince ve yukarıdaki açıklamalar karşısında eldeki davanın dinlenme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları bu sebeple yerindedir.Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.