Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13613 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8831 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: ERZİNCAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/02/2013NUMARASI: 2008/305-2013/80Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, ecrimisil talep edilen dönemde davalının taşınmazda malik olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davalının, davacı tarafından verilen 09.09.1998 tarihli vekaletnamedeki yetkilerini dava dışı Ö... D...'e tevkil etmek suretiyle dava konusu 66 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki davacı payını 03.06.1999 tarihinde adına tescil ettirdiği, davacının vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/430 E., sayılı dosyası ile açtığı davanın kabul edilerek taşınmazın ½ payının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 20/11/2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, dava konusu taşınmazda davacıya ait payın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davalı adına tescil edildiği Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/430 E., sayılı dosyası ile sabit olduğuna göre davalı adına oluşan tescilin yolsuz tescil durumanda olduğu tartışmasızdır. Tescilin yolsuz olması nedeniyle taşınmazı edinen kişilerin kazanımlarına değer verilemeyeceği ve böyle bir tescilin iptalinin de geçmişe etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağı da açıktır. Diğer taraftan, tescilin yolsuz olduğu dönem içerisinde davalının taşınmazı kullandığı tartışmasız olup, davacının kardeşi olan ve vekalet görevini bizzat kötüye kullanan davalının iyiniyetli olduğundan da söz edilemez. Hal böyle olunca, yolsuz tescilin iptalinin geçmişe etkili hüküm ve sonuç doğuracağı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.