Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13608 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12025 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : KUŞADASI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2015NUMARASI : 2012/85-2015/32Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.11.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ................. ile temyiz edilen vekili Avukat .................... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ................. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu 317 ada 118 parsel sayılı taşınmazın davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık tarafından toprak stoklamak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek 01.11 2007-30.06.2008 dönemine ilişkin toplam 48.000,00 TL (ıslah ile birlikte 112.000,00 TL) ecrimisile ve geriye dönük 1.018,00 TL işlemiş faize karar verilmesini istemiştir.Davalılar, şirket şantiyesinin davacının arazisinin komşu parselinde Şubat 2008 tarihinde kurulduğunu, söz konusu alanda hafriyat işleminin Nisan 2008 tarihinde başladığını, davacının Kuş-Atak Belediyeler Birliği'ne verdiği 07.04.2008 tarihli muvafakat dilekçesi ile kendi arsası üzerine dolgu malzemesinin bedelsiz olarak konulmasına rıza gösterdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 110.800,00 TL ecrimisilin tahsiline ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince "... hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın 2007 yılı Kasım ayı itibarı ile değerinin %6 sı baz alınmak suretiyle yıllık ve aylık ecrimisil bedeli hesaplanmıştır. Bu hesap tarzı yerleşik yukarıda belirtilen Yargıtay ilkelerine aykırı olup, hüküm kurmaya elverişli değildir.Mahkemece yapılacak iş; benzer nitelikteki yerlerin işgal dönemindeki kira paraları araştırılarak ve kira sözleşmeleri getirtilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılıp, dava konusu taşınmazın büyüklüğü, işgal alanı, kullanım durumu gibi hususlar incelettirilip saptanmalı; somut emsallerle karşılaştırılması yapıldıktan sonra, işgal tarihindeki kira parası (ilk dönem ecrimisil miktarı) belirlenmeli; sonraki yıllar için ise, ÜFE artış oranı tam olarak uygulanmak suretiyle ecrimisil miktarı hesap edilmeli, oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı tecavüzün devam ettiğinden bahisle davalı aleyhine ................ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/55 E. sayılı dosyası üzerinden 01.07.2008-31.12.2010 tarihleri arasındaki dönem için toplam 68.789,00 TL ecrimisil istemi ile açtığı dava Mahkemenin 2013/55 K. sayılı kararı ile eldeki dava dosyası ile birleştirilmiş; Mahkemece, bilirkişi raporuna atfen asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 01.11.2007-30.06.2008 tarihleri arasındaki dönem için toplam 20.900,00 TL;birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 01.07.2008-30.06.2010 tarihleri arasındaki dönem için toplam 68.400,00 TL ecrimisile karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda kira metodu üzerinden hesap yapılarak asıl ve birleşen davada haksız işgal tazminatı olan ecrimisile karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne var ki; asıl davada davanın 23.06.2008 tarihinde açıldığı hâlde mahkemece, dava tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde ecrimisile hükmedilmesi isabetli değildir. Hâl böyle olunca, asıl davada dava tarihine kadar bilirkişi marifetiyle belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi, davanın kabul ve reddedilen miktarları gözetilerek yargılama giderlerinin bu oranlara göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken davalılar aleyhine fazla yargılama gideri ve asıl dava ile birleşen davada reddedilen ecrimisil miktarı üzerinden davalılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekâlet ücreti takdir edilmesi de isabetsizdir.Asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.