MAHKEMESİ: YALOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/04/2012NUMARASI: 2009/431-2012/137Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Tapu Müdürlüğü vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı Orman İdaresi, Yalova Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2009/268 Esasına kayıtlı, tapu iptal ve tescil dosyasındaki yetki belgesine dayanarak açtığı davada; çekişme konusu 2189 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından H... Ş...'ün soyadının "K..." olarak yazıldığını, paydaşlardan M... kızı, Ş...'nin soyadının, Ş...'in ise baba adı ve soyadının yazılmadığını, 1522 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Ş... B...'ın soyadının ise "O..." olarak yazıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu 2189 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından "H... Ş...'ün" soyadının "K... " olarak düzeltilmesine, malik hanesinde soyadları yazılı olmayan Ş... ve Ş...'nin soyadlarının sırasıyla "B.. " ve "B..." olarak yazılmasına, davaya konu 1522 parsel sayılı taşınmazda ise paydaş Ş... O...'un soyadının "B..." olarak düzeltilmesine, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı idare lehine avukatlık ücretinin davalı Orman İdaresinden tahsiline karar verilmiş, hükümden sonra davacı yanın talebi üzerine "Tavzih" başlığı altında hükmün 1. fıkrasında unutulan Ş... B..'ın baba adının "M..." olarak eklenmesine ve hükmün 5.fıkrasının "Davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı Orman İdaresi yararına, AAÜT uyarınca 1200,00 TL. avukatlık ücretinin davalı Tapu Müdürlüğünden tahsiline" şeklinde düzeltilemesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;dava konusu 2189 ve 1522 parsel sayılı taşınmazların paylı mülkiyet üzere olduğu, 2189 parselin 11/06/1965 tarihli, 1522 parselin ise 07/03/1958 tarihli, kadastro tespit çalışması ile senetsizden, M... K... mirasçıları adına payları oranında tespit ve tescil edildiği, kök muris M... K...'in ilk eşi F...'dan Ş... ve Ş..., ikinci eşi H...'den ise S... ve H... adlı çocuklarının olduğu, Soyadı Kanunu ile Ş...'in "B...", Ş...'nin "B...", H...'ın "Ş..." soyadını aldığı, davacının S... K... mirasçısı olduğu saptanarak 2189 parsel bakımından tapu kaydındaki "ölü Ş..." ibaresinin "Ş... B... ","M... kızı Ş... " ibaresinin, "M... kızı, Ş... B..." olarak, 1522 parsel bakımından ise tapu kaydında " M... kızı, Ş... O... " ibaresinin "M... kızı, Ş... B..." olarak nüfus kaydına uygun düzeltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Tapu Müdürlüğü'nün bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince;Hemen belirtilmelidir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesinde (1086 sayılı HUMK'nin 455. maddesi) belirtildiği üzere, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyor ise, taraflarca hükmün icrasına kadar açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesi istenebilir. Ancak tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesi veya hükme ilâve yapılması olanaksızdır.Öteyandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu'nun 297/2 maddesindeki düzenlemede "... taleplerden biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenenborç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözülmesine karar veren mahkemenin, davanın kanıtlanması durumunda infaza elverişli ve isteğe uygun karar vermesi ve doğru sicil oluşturması gerektiği gibi bu hususun kamu düzenini de ilgilendirmesi nedeniyle kendiliğinden gözönüne alınması da zorunludur.Yukarıdaki ilkeler çerçevesinde mahkemece kurulan hüküm değerlendirildiğinde; gerekçeli karar yazılırken 2189 parsel paydaşlarından "ölü Ş..." ibaresi "Ş... B..." olarak düzeltilmesi karar altına alınmış iken bu taşınmaz bakımından "tashih kararı başlığı" altında hüküm fıkrasına "Şahin'in baba adının da dahil edilmiş olması" ve "avukatlık ücretinin Orman İdaresinden alınmasına karar verilmiş iken davalı Tapu Müdürlüğünden alınmasına" şeklinde düzeltilmesinin hükmün değiştirilmesi niteliğinde olup tavzih koşullarını barındırmadığı, hükmün değiştirilmesi niteliğinde olduğu gözetilerek öncelikle tavzih kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,Diğer yandan; 2189 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Mehmet Kandemir mirasçısı H...'ın, Soyadı Kanunu ile "Ş..." soyadını aldığı gözetilmeksizin tapu kaydında "K..." olarak yazılı soyadının "Ş.... " olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, öte yandan 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi hükmü uyarınca anılan taşınmazın tapu kaydında paydaşlardan "ölü Ş...'in " baba adının "M... " olarak eklenmesi istenildiği halde bu konuda olumlu- olumsuz hüküm kurulmamış olması da isabetli olmadığı gibi davalı Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğuna göre davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.