MAHKEMESİ : HAYRABOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/12/2011NUMARASI : 2010/178-2011/308Yanlar arasında görülen "elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası" sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece;elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 6, 570 ve 1355 parsel sayılı taşınmazların davacı ile davalının mirasbırakanı M... T... A... Adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, paydaş M... T... A... mirasçılarının mirası hükmen reddettikleri ve hükmün kesinleştiği, davalının veraseten iştirak halinde malik olan muris M... T... A... mirasçılarından İ... H... A...'ün payına isabet eden yeri kira ilişkisine dayalı olarak kullandığı savunması dayanaksız olduğu gibi adı geçen mirasçı İ... H... A...'ün de diğer mirasçılarla birlikte mirası reddettiğinin dosya kapsamındaki mahkeme ilamı ile sabit olduğu, açıklanan bu olgu karşısında davalının 3. kişi konumunda bulunduğu, çekişmeye konu taşınmazlarda kayıt ve mülkiyetten kaynaklanan, hukuken korunmaya değer üstün bir hakkı bulunmaksızın 6 ve 570 parsel sayılı taşınmazların yarısını ayçiçeği ekmek suretiyle tasarruf ettiği, 1355 sayılı parselin ise davacı tarafından ekildiği, her ne kadar ürün davalı tarafından hasat edilse de ürünün davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, davalının taşınmazları kullanmasının haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmadığı gözetilerek kayda üstünlük tanınmak suretiyle mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Hemen belirtilmelidir ki; ecrimisil, taşınmazı haksız olarak elinde bulunduran kimsenin mülkiyet sahibine (malike) ödemekle yükümlü bulunduğu, en azı kira geliri en çoğu mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatıdır. Somut olayda; çekişmeye konu taşınmazlardan 6 ve 570 parsel sayılı taşınmazların yarısının davalının tasarrufunda olduğu dosya kapsamı ile sabit olup esasen bu durum mahkemenin de kabulünde olduğuna göre; her iki parselin yarısının getirdiği en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı üzerinden, davacının payı oranında saptanacak haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın yarısına isabet eden değer üzerinden fazla ecrimisile karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; 492 sayılı Harçlar Yasasının ilgili hükümleri uyarınca; dava kabul edildiğine göre kabul edilen miktar üzerinden belirlenecek nispi karar ve ilam harcının davada haksız çıkan taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına karar verilmesi gerekirken kabul ve ret oranı gözetilerek harcın davacı ve davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetli değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.