Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13459 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14850 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : AĞRI SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2009/565-2012/518Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 81 parsel sayılı taşınmazda davacıların kayden elbirliği mülkiyet üzere malik oldukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacılar, kayden paydaşı oldukları 81 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız kullandığını, bu nedenle Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları elatmanın önlenmesi davasının kabulle sonuçlanarak kararın kesinleştiğini belirterek, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisilin tahsili isteğiyle eldeki davayı açmışlardır.Davalı ise, dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. Somut olayda ise, gerçektende davacılar tarafından davalı aleyhine çekişme konusu 81 parsel bakımından elatmanın önlenmesi istemiyle 31.05.2005 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, 28.07.2008 tarih, 2006/100 Esas, 2008/248 sayılı kararıyla dava konusu 81 parsel sayılı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın 2.457.02. m²'lik alanı ekim yapmak suretiyle işgal ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edildiği ve kararın derecettan geçmek suretiyle 27.07.2009 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.O halde, davalının dava konusu taşınmazı haksız işgalinin kesinleşmiş mahkeme kararı ile saptandığına göre, yukarıda açıklandığı şekilde haksız işgal tazminatı olan ecrimisil isteği bakımından davacıların talebi doğrultusunda ve bilirkişi raporu ile belirlenen miktarda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.