MAHKEMESİ: AZDAVAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/01/2013NUMARASI: 2012/20-2013/15Yanlar arasında görülen tespit ve tapu iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; Dava, tespit ve tapu iptali isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 140 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 25.11.2007 tarihinde yapılan kadastro işlemi sırasında, senetsizden davalı adına tespitinin yapıldığı, anılan kadastro işleminin 01.07.2008 tarihinde kesinleştiği, sicil kaydının oluştuğu, davalının daha sonra kesinleşen mahkeme kararı ile adını A... olarak tashih ettirdiği, yapılan ihbar üzerine Azdavay Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sırasında elde edilen kriminal bilirkişi raporları ile, dava konusu taşınmazın tespitine dair kadastro tutanağındaki bilirkişilere ait imzaların taklit edilmek suretiyle atıldığı, adı geçen bilirkişilerin eli ürünü bulunmadığı, mevcut haliyle aldatma kabiliyetinin olduğunun belirlendiği, dolayısıyla tescil işleminin yolsuz olduğunun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü müfettişlerince hazırlanan ön raporda belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacılar Maliye Hazinesi ve Azdavay Tapu Müdürlüğü, Azdavay ilçesi, M... Köyünün yapılan kadastro çalışmalarında senetsiz ve belgesizden tespitlerin yapıldığı, bu köye ait tapu kayıtlarının uygulanmadığı, Azdavay Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/417 nolu soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporları ile muhtar ve bilirkişilerin imzalarının sahte olduğunun belirlendiği, 140 ada 3 parselin kadastro tutanağının yolsuz olduğu ileri sürülerek eldeki davayı açmışlardır. Hemen belirtilmelidir ki, tapu iptali ve tescil isteme hakkı kural olarak kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de, Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olduğu, eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu da kuşkusuzdur.Öte yandan, dolu pafta sistemine göre, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek doğru sicil oluşturması gerektiği açıktır. Tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür.O halde, davada kayıt malikinin de yer aldığı gözetilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.