Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13425 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11975 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: TRABZON 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/03/2010NUMARASI: 2008/190-2010/86Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakanı babası M.. S. B.'ın kendisinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaaalı olarak ayrıca oğulları H. ve C.'un zorlaması ile 737 parsel sayılı taşınmazın bır kismini davalı oğlu H. ile diğer davalıların murisi C.'a satış göstererek devrettiğini, işlemin aslında bağış olduğunu ileri sürüp tapuda davalılar adına kayıtlı hisselerin miras payı oranında iptali ile adına tescilini olmazsa bedelin davalılardan tahsilini istemiştir.Davalılar, mirasbırakanın başka taşınmazları da bulunduğunu, mal varlığını paylaştırmayı amaç edindiğini bilidirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, işlemin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve değerlendirme sonucu mirasbırakan M. S. B.'ın maliki olduğu 737 parsel sayılı taşınmazdaki temlike konu ettiği 4/9 payın davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bul olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Ancak, kabul kapsamına alınması gerekli olan pay davacının miras payı olan 12/162 ( 4/9 payın 3/18'i olan) dir. Oysa nereden bulunduğu anlaşılamayan 20/108 pay olarak davalılar aleyhine sonuç doğuracak şekilde kabul kararı verilmiş olması isabetsizdir.Öyle ise, 12/162 pay oranında iptal kararı verilerek bu payın davacı adına tesciline, bakiye payın davalılar üzerinde bırakılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de, miras bırakan üzerinde ve temlike konu edilmeyen 5/9 pay yönünden açılan bir dava bulunmadığı halde bu pay için de karar kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.