Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1341 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16871 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KAYSERİ 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2012NUMARASI : 2011/611-2012/141Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,tazminat,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, yargı yolu nedeniyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı, adına kayıtlı 214 ada 20 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın üzerine davalı idare tarafından mıcır dökülerek, su ve kanalizasyonda kullanılan borular depo edilerek ve ağır tonajlı kamyonların girmesi nedeniyle toprağın tarıma elverişli olmayacak hale getirilerek zarar verildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve taşınmazın boş olarak teslimi, ecrimisil ve toprağın tekrar ekime hazır hale getirilmesi için yapılacak masrafların tazminini isteyerek eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere; 11.2.1959 tarih, 7/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca '' Bir kamu kuruluşu bakımından verilmiş olup yerine getirilmesi gereken bir kararın uygulanması yüzünden zarar görenlerce ( hakları muhtel olanlar bakımından ) açılmış olan davaların çözüm yeri idari yargıdır." Bir davanın idari yargı yerinde idari dava olarak görülebilmesi için davalı kamu kuruluşu tarafından ittihaz edilmiş olan lazım-ül icra bir kararın tatbik ve icrasından dolayı olması, diğer bir deyişle idari bir karar sonucu yapılan plan ve projeye dayalı bir uygulama yapılmış olması zorunludur. Oysa davanın yukarıda açıklanan niteliğine göre, istek TMK'nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminata ilişkin olduğuna ve idari işlemden dolayı bir istekte bulunulmadığına göre, taraflar arasındaki çekişmenin çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu açıktır.Öyle ise, çekişmenin 2577 sayılı Yasanın 2. maddesi hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi ve çözümlenmesine yasal olanak yoktur.O halde, mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanarak değerlendirilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.