Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1339 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12169 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/03/2008NUMARASI: 2007/35-2008/103 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı annesi G.T.ün ölümünden sonra 73 parsel sayılı taşınmazının vekaleten davalı C. temlik edildiğini, C.de diğer davalı H.'a satış suretiyle devrettiğini davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek tapu iptali-tescili, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dava, dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı, mirasbırakan annesi G.T. ölümüyle vekalet görevinin sona ermesine karşın vekilin gerçekleştirdiği temlikin geçersiz olduğunu ve taşınmazı sonradan edinen ikinci el durumundaki H.ın iyiniyetli olmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan G.r T.ün 3.11.1992 tarihinde eşi K.T.e satış yetkisi de içerir şekilde vekalet verdiği, 24.12.1992 tarihinde öldüğü, vekaletnamede, vekaletin ölümden sonrada devam edeceğine dair bir düzenleme bulunmadığı ve halin gerektirdiği bir zorunluluk da bulunmadığı halde vekil Kenan'ın miras bırakana ait çekişme konusu taşınmazdaki payı,mirasbırakanın yeğeni olan davalı C.e 28.4.1993 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, C. de 29.8. 2006 tarihinde diğer davalı H.'a keza satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır.Davacı, tapu iptali ve taşınmazdaki payın terekeye döndürülmesi, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğundan vekil K.ın da aralarında bulunduğu tüm mirasçılar davaya dahil edilmiş olup, aynı vekil tarafından temsil edilmişlerdir.Davacı vekili , yargılamanın devamı sırasında davalı H.n kötü niyetli olduğuna ilişkin kanıtlarının bulunmadığını, ancak taşınmazdaki payın temlik tarihindeki gerçek değeri ile satış işleminde gösterilen değer arasındaki aşırı farkın davalı H.'ın iyiniyetli olmadığına,karine teşkil ettiğini bildirmiştir.Gerçekten de; davalı H.ın durumu bilen yada bilmesi gereken konumunda olmadığı, esasen böyle bir iddiada da bulunulmadığı, bu hususta somut delilde getirilemediği gözetildiğinde davalı Hasan yönünden tapu iptali ve tescili davasının reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine.Ancak, davada tapu iptali ve tescili isteği yanında tazminat isteğinde de bulunulmuş olup, vekilin vekil edenin ölümünü başka bir deyişle vekalet yetkisinin sona erdiğini bilerek işlem yapması durumunda, anılan işlemin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve ilk el konumundaki davalı C.in Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.Öte yandan, vekil K.'ın aynı zamanda mirasçı olması nedeniyle davada yer alması Türk Medeni Kanununun 2. maddesi ile bağdaşmaz ise de bu husus işlemi yapan kişinin kendisine bağlı bağımsız hakları ile sınırlıdır.Diğer bir deyişle, mirasçılardan birinin kusurlu davranışı terekenin elbirliği mülkiyetine tabi bulunması nedeniyle terekeyi bağlamaz.Tazminata karar verildiği takdirde davalı C.ile vekil K. arasındaki ilişki bu kişiler arasındaki iç sorun niteliğini taşır.Hal böyle olunca; öncelikle davacılara iptal-tescil isteği yerine talep edilen tazminat miktarının açıklattırılması bildirilecek olan meblağa göre harcın tamamlattırılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak taraf delillerinin birlikte değerlendirilmesi, varılacak sonuca göre tazminat konusunda bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.