MAHKEMESİ : UZUNKÖPRÜ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2012NUMARASI : 2012/112-2012/613Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı C.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının, maliki olduğu çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazını 19.10.2007 tarihli akitle davalı Y..'a satış suretiyle temlik ettiği, ondanda 24.9.2009 tarihinde diğer davalı C.. devredildiği, davalı Y..'ın davacının yeğeni, diğer davalı C... ise davacının oğlu olduğu anlaşılmaktadır.Davacı, anılan temlikin davalı Y...'ın kandırması ile gerçekleştirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış; mahkemece, davalıların açılan davayı kabul ettikleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Ne varki; davalı Y.. savunmasında, taşınmazı davacıdan bedelsiz alıp, kendisininde davalı C...'e aynı şekilde bedelsiz tapuda devrettiğini belirtmiş ise de son kayıt maliki C.., taşınmazın bedelini Y...'a ödemek suretiyle satın aldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Bilindiği üzere; hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. 6098 Sayılı T.B.K'nun 36/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir. Somut olaya gelince; her nekadar mahkemece davalıların davayı kabul ettikleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalılardan son kayıt maliki C...'in kabul beyanı yoktur. Kayden malik olmayan Yılmaz'ın davayı kabul etmiş olmasıda sonuca etkili değildir.Hal böyle olunca; öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığının saptanması, süresinde açıldığının kabul edilmesi halinde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı C...'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.