Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1337 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12457 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİLYanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, bağımsız bölümlere elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.Gerçekten de, kayden davacıya ait 16 ve 17 no'lu bağımsız bölümlerin teknik bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen bölümlerine davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın elattığı saptanarak davacının elatmasının önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Bu yöndeki yerel mahkeme kararının ONANMASINA;Davacının temyiz itirazlarına gelince; yukarıda da değinildiği üzere kayden davacıya ait dükkan nitelikli 16 ve 17 no'lu bağımsız bölümleri teknik bilirkişi krokisinde gösterildiği biçimde davalının kullandığı sabittir.Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazı haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın kullanan kişinin ( fuzuli şagilin ) mülkiyet sahibine kullanmadan kaynaklanan ödemekle yükümlü olduğu en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, davalı bayiinden satın aldığı şekilde kullandığını, kötüniyetli olmadığını savunmuş ise de, satın alma olgusu ''bağımsız bölümün mimari projesine bağlantılı sicil kaydı'' kapsamıdır. Oysa yapılan uygulamada, elatıldığı saptanan bölümlerin mimari projeye göre davacının bağımsız bölümlerinde kaldığı anlaşılmaktadır.Öyle ise, davacının mülkiyet alanında kalan bölümü davalının kullanmasını iyiniyetli olarak kabul etmek ve buna bağlantılı olarak da ecrimisilden sorumlu tutulmayacağını kabul etmek olanaksızdır. Hal böyle olunca, mahkemece belirlenecek ecrimisilin de hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.