MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2011/492-2013/641Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..................'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakanın maliki olduğu 7970 parsel sayılı taşınmazını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile mirasçılar adına payları oranında tescile ya da tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalılar, satışın gerçek olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 29.12.2005 tarihinde noterde düzenlenen vasiyetname ile mirasbırakan, davacı Yılmaz'ın azmettirmesi sonucu torunu Halil tarafından oğlu R......... A..............ın bıçaklanarak öldürüldüğünü belirterek davacıyı mirastan ıskat ettiği, davacının vasiyetnamenin iptali için açtığı dava sonucunda Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/55 esas 2011/402 sayılı kararı ile davanın reddedildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Nevar ki; davacının, dosya içinde bulunan Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1077 Esas -2012/271 Karar sayılı mirasçılık belgesinde murisin mirasçısı olarak gösterilmiştir. Bilindiği gibi; 4721 Sayılı T.M.K nun 510 ve devam eden maddeleri uyarınca ıskat edilen mirasçının miras bırakanın terekesinden hak elde etme olanağından söz edilemez../..Hâl böyle olunca; davacının davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespitinin davanın neticesine etkili olduğu gözetilerek, yukarıda belirtilen gerekçelerle hasımlı açılacak davada davacının mirasçı olarak gösterildiği mirasçılık belgesinin, vasiyet yolu ile mirasçılıktan çıkartıldığı da öne sürülmek suretiyle iptali ve yeni mirasçılık durumunu belirleyen kararın alınması için davalılara önel verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.