MAHKEMESİ: ANKARA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/09/2012NUMARASI: 2011/97-2012/1465Yanlar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, itirazın iptali isteğine ilişkin olup; mahkemece, gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi dava şartlarını düzenlenmiş; 114/g maddesinde gider avansının yatırılmış olması dava şartı olarak tanımlanmış; 115/2. maddesinde dava şartının yokluğu halinde izlenecek yol gösterilmiş; 120. maddesi ile de gider avansına ilişkin düzenlemeler getirilmiş ve 324. maddesinde ise delil ikamesi için avans düzenlemesine yer verilerek, avansın yatırılmaması halinde o delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı öngörülmüştür.Tüm bu düzenlemelere karşın, her davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan hükümlere göre inceleneceği kuşkusuzdur.Nitekim, 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesinde, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla Kanun'un derhal uygulanacağı hükme bağlanmıştır.Somut olayda, dava 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış ve 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihe kadar 1086 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak yürütülmüştür. Bu durumda davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmelidir. Öte yandan, gerek 1086 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri, gerekse 6100 sayılı Kanun'un 324. maddesi hükmü ile, yargılamanın gerektirdiği masrafların ilgili tarafça yatırılıp yatırılmaması hususunda benzer hükümler getirilmiş ve yatırılmaması halinde uygulanacak yaptırımlar gösterilmiştir. Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, aynı Kanun'un olayda uygulama yeri bulunmayan 114/g, 115/2 ve 120/2 maddelerinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.