MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/05/2012NUMARASI: 2011/450-2012/203Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil,tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.09.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat A... Y... O... ile temyiz edilen vekili Avukat R... A... geldiler,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.Mahkemece, kesin süreye rağmen tanık isimlerinin bildirilmediği ve kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 422 ada 23 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 9 no'lu bağımsız bölümün davacıların miras bırakanı H... G... adına kayıtl?? iken dava dışı ikinci eşi M...'ye verdiği vekaletname kullanılarak vekil Methiye tarafından 15.7.2010 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakanlarının ikinci eşi M...'ye kazandırmada bulunmak amacıyla M...'nin akrabası olan davalıya yapılan temlikin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Mahkemece, davacı vekilinin mazeret bildirdiği 22.11.2011 tarihli oturumda davacı vekilinin mazereti kabul edilmiş ve davacı ve davalı tarafa muvazaaya ilişkin tüm delillerini dosyaya hasren sunmak üzere iki haftalık kesin mehil verilmesine, aksi takdirde delil sunmuş olmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına karar verilmiş, ara kararının bulunduğu duruşma zaptı davacı vekiline 30.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak kesin süreye rağmen istenen hususların yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir.Gerçekten de; davacı vekili verilen süre içerisinde 12.12.2011 tarihli delil listesini vermiş ve bu dilekçesinde tanık deliline de dayanmış, tanık isimlerinin daha sonra verileceğini bildirmiştir. Diğer taraftan, hakimin belirtilen süre içerisinde ne gibi işlemlerin yapılacağını açıkça belirtmesi, buna karşın tahmil edilen görevin yerine getirilmemesi halinde kuracağı ara kararında müeyyidesinin ne olacağını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde bildirmesi zorunludur. Ancak, bu şekilde kurulan bir ara kararı hukuki sonuç doğurabilir.Oysa, mahkemece, davacılara delillerini sunmak üzere süre tanınmış, ne var ki tanık isimlerinin ve adreslerinin de bildirilmesi gerektği kendilerine ihtar edilmemiştir. Dava, vekil aracılığı ile yürütülse dahi, anılan husus vekil bakımından da gözetilmelidir. O halde, kurulan ara kararının yasaya uygun olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, işin esasına girilerek tarafların tanıklarının dinlenmesi, delil listesindeki toplanmayan diğer delillerin de toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün ( 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla ) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.