MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada;Davacılar, mirasbırakanları Sahavet Kayakıran'ın 42 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki payını 23.07.2009 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı torunu ... ...'ya temlik ettiğini,temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, murisin oturduğu evin 2003 yılında ölen annesi E.. ait olduğunu, o ölünce taşınmazın kendisine kaldığını, murisin ölünceye kadar bu evde oturmasına izin verip maddi ve manevi olarak destekte bulunup ilgilendiğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini, murisin satış bedelini geçen sürede harcamış olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeye konu taşınmazın davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17.11.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ... ile temyiz edilenler vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından davalı torununa temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak, dava 10.000.-TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmâli yapılmamıştır. O halde, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına dava dilekçesinde gösterilen 10.000.-TL değer üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile harcı ikmal edilmeyen keşfen belirlenen değer üzerinden fazla vekalet hükmedilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, çekişmeye konu taşınmazın keşfen dava tarihindeki toplam değerinin 669.040.-TL olarak belirlendiği, bu değer üzerinden murisin temlik ettiği 16/32 payın değeri 334.520.-TL olup, davacıların miras payına isabet eden toplam değerin ise 167.260.-TL olduğu, anılan bu miktar üzerinden karar ilam harcının hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 16/32 payın tamamının değeri esas alınarak fazla karar ilam harcına hükmedilmiş olması da isabetsizdir. Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; Hükmün 2. paragrafındaki; ''Alınması gerekli (davacıların payına isabet eden kısmın dava tarihindeki değeri olan 334.520,00TL üzerinden) 22.851,00TL karar ve ilam harcından peşin alınan 148,50TL harcın mahsubuyla 22.702,50TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,'' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; ''Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince dava değeri üzerinden hesaplanan 11.425,53.TL nispi karar ilam harcından dava açılırken peşin alınan 148,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.277,00.-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,'' ibaresinin yazılmasına,Hükmün 5. paragrafındaki; ''Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan ve takdir edilen 24.230,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,'' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; "Yargılama sırasında davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.200,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, '' ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.