MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2006NUMARASI : 2003/763-2006/281Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, 936 ada 22 sayılı parselin 1/2 pay maliki S.P.in bu payını 1966 tarihli vasiyetname ile Z.Y.’a bıraktığını S.Pa. mirasçılarının açtığı vasiyetnamenin iptali davasının da reddedilip kesinleştiğini, vasiyet lehdarı Z.i Y.un 1986 yılında öldüğünü tek mirasçısı olan kardeşi M.Y.un da yerinin bilinmeyip tanıyanı da bulunmadığını ayrıca yüz yaşını aştığını ileri sürerek gaipliğine ve 1/2 payın Türk Medeni Kanununun 588.maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davaya müdahil sıfatıyla katılan S.P.mirasçıları, vasiyetin tenfizinin kesinleşmediğini, ilamın zamanaşımına uğradığını, çekişmeli payın halen miras bırakanları adına kayıtlı bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, vasiyetin geçerli olup iptaline ilişkin davanın da reddedildiği, vasiyet lehdarının öldüğü, tek mirasçısının da yaş itibariyle yaşamasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle M. Y.un gaipliğine, S. P.adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Karar, müdahiller tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, gaiplik ve tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 936 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı S.P.adına kayıtlı iken, adı geçenin Türkiye'deki bütün mallarını 25.6.1966 tarih 7759 sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile Z.Y.a bıraktığı; vasiyetnamenin İstanbul 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1973/61 esas sayılı dosyasında açıldığı ve 12.9.1973 tarihinde vasiyetin aynen kabulüyle lehtarı adına mirasçılık belgesi düzenlenmesine karar verildiği, karar suretinde kesinleşme şerhinin bulunmadığı; 29.1.1973'te ölen S.P.'in yasal mirasçıları olan H. Papis ve H. Papis'in İstanbul 8.Asliye Hukuk Mahkemesinde vasiyet lehtarı Z.Y.aleyhine 1990/561 esas sayılı vasiyetnamenin iptali davası açtıkları, anılan davada Z.Y.'un davadan önce 4.5.1986 da öldüğü dosyaya yansımadığından, ilanen tebligat yapılarak sürdürülen yargılaması sonunda davanın kabul edildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği; vasiyetname infaz ettirilmediğinden 22 sayılı parselin çekişmeli 1/2 payının tapuda halen S.P. adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Davacı Hazine, 1973/61 esas sayılı vasiyetnamenin açılması davası ile çekişmeli payın tescilden önce vasiyet lehtarı Z.Y.'un mülkiyetine geçtiğini, onun tek mirasçısı M.Y.'un da gaip ve 100 yaşını aşmış olması nedeniyle mirasının Hazine'ye intikal ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.S.P.in yasal mirasçıları H.ve H. P.davaya müdahil sıfatıyla katılarak vasiyetin tenfizinin kesinleşmediğini, ilamın zamanaşımına uğradığını savunmuşlardır.Yukarıda açıklanan olgular birlikte değerlendirildiğinde, vasiyetnamenin açılması hakkındaki 1973/61 esas sayılı davada S.P.in yasal mirasçıları olan H.ve H.i yer almadıkları gibi, anılan ilamın ayni hak sağlayan bir nitelik taşımayıp vasiyet alacaklasına kişisel istem hakkı tanınmasına yönelik bulunduğu da açıktır.Diğer taraftan, vasiyet alacaklısı Z.Y. ölüme bağlı tasarrufu en geç vasiyetnamenin açılması ile öğrendiğine göre, Türk Medeni Kanununun 600 ve 602.maddelerindeki düzenlemeler gözetildiğinde, kişisel haktan kaynaklanan dava hakkının 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığı, böylece vasiyet alacaklısından Hazine'ye intikal edecek bir haktan da söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetnamenin iptali davasının da sonuca etkisi olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Katılanların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.