Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13076 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8923 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: SİLİFKE SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/03/2012NUMARASI: 2010/1383-2012/307Yanlar arasında görülen çaplı tazınmaza elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ağaç köklerinin kesilmesi ve su tulumbası, dinamonun kaldırılması isteğine ilişkindir.Mahkemece, su kuyusunun ve buna bağlı olarak da tulumba ve dinamonun davacının mülkiyet alanında kalmadığı ancak ağaç köklerinin davacının mülkiyetindeki seraya zarar verdiği gerekçesiyle ağaçların köklerinin kesilmesi suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava tarihinden önce davacının Silifke Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/53 Değişik sayılı kararı ile yaptırdığı tespit neticesinde elde edilen bilirkişi raporunda; su tulumbasının, davacıya ait 17 parsel içinde olduğu, ağaçların dava dışı DSİ'ye ait kanalda kaldığı ancak köklerinin davacının serasına zarar verdiğinin bildirildiği ve anılan raporun davalı tarafa da tebliğ edildiği oysa dava sırasında keşfen elde edilen 14.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise kuyunun davacının mülkiyet alanı dışında kaldığı ancak dava konusu edilen tulumba yönünden bir belirleme yapılmadığı ve ayrıca çekişmeye konu edilen ağaçların da keza çekişmeli taşınmaz dışında bulunduğu ancak ağaç köklerinin davacıya zarar verdiği belirtilmiştir.Ne varki, mahkemece hükme esas alınan raporda davaya konu edilen tulumbanın hangi taşınmaz içinde kaldığı belirtilmediği gibi yapılan tespitin hangi alet edavatla yapıldığı yönünde de bir bilgi bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, yerinde yeniden keşif yapılarak davacı taşınmazına ne şekilde tecavüz olduğunun duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması önceden alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, çekişmenin giderilmesi yönünden hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.