MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/05/2012NUMARASI : 2011/355-2012/167Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi, ecrimisil, çekişme konusu yerin tespit ve tescili, mümkün olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kat irtifakı kurulu 5496 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 2 adet bağımsız bölüm bulunduğu, bunlardan ½ arsa paylı 2 nolu meskenin davacıya, ½ arsa paylı 1 nolu meskenin ise dava dışı şahıs adına kayıtlı olduğu görülmektedir.Davacı, 2 nolu meskeni Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü'nün 2009/17346 Esas sayılı takip dosyasından gerçekleştirilen ihale ile satın aldığını, ancak aynı parsel üzerinde yeralan ve kat irtifakı kurulurken dikkate alınmayan davalının kullandığı yerin de, maliki olduğu parsel içinde kaldığı halde davalı tarafından haksız yere işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında dava dilekçesini ıslah ederek diğer isteklerinin yanısıra davalının kullandığı bölümün mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespit ve tesciline, bu mümkün olmaz ise arsa kaybı sebebi ile tazminata karar verilmesini istediği, davalının; evveliyatı babasına ait dava konusu parsel üzerinde 4 tane daire bulunduğunu, kat irtifakı kurulduğu sırada oturduğu bölüm ile altında bulunan bölümün dikkate alınmayıp hemen bitişikte bulunan davacıya ait bağımsız bölümün yeraldığı iki katlı binanın esas alındığını, kullandığı kısmı babasının kendisine bağışladığını ileri sürerek, davanın reddini savunduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Tespit ve tescil isteğinin dava dışı bağımsız bölüm malikine yöneltilmemiş olması sebebi ile bu yönden davanın reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği ve Türk Medeni Kanunun 683. maddesinde düzenlendiği üzere, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. M..., malını elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.Somut olayda; kat irtifakı kurulu çekişme konusu taşınmazda davacı ile dava dışı M... R... İ...'in kayıt maliki oldukları, davalının mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın çekişmeli yeri kullanarak müdahale ettiği tartışmasızdır. Hal böyle olunca; davacının elatma isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.