Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12990 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9568 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: DEMİRCİ SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/02/2012NUMARASI: 2011/417-2012/78Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan M... D...’ın çekişme konusu taşınmazı 24.05.1988 tarihinde yapılan kadastro işlemi sırasında, tapu kaydı ile iştirak halinde maliki olduğu yeri davalıya haricen sattığından söz edilerek davalı adına tespit edildiği, tespitin 27.12.1988 tarihinde kesinleşmesi ile davalı adına sicil kaydının oluştuğu, miras bırakanın ise kadastrodan sonra 09.10.2010 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre, kadastro tespit tarihinden önce doğan hakların dava edilmesine ilişkin bulunmaktadır.Her ne kadar, miras bırakan dava konusu taşınmazın davalıya temlikini kadastro tespitinden önce yapmış ise de, tespitten sonra ölm??ş olup, Türk Medeni Kanununun 599. maddesi hükmü uyarınca mirasçıların murisin ölüm tarihinde tereke üzerinde hak sahibi olacakları açıktır.Öyleyse, davacıların talep ettiği hak, kadastro öncesi nedene değil, kadastrodan sonraki nedene dayalıdır.Buna göre, somut olayda, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12/3 maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Öte yandan, böylesi bir durumda muris muvazaasına dayalı olarak açılan ve açılacak davaların her hangi bir zaman aşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.