MAHKEMESİ : GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2015NUMARASI : 2012/759-2015/110Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ............... 'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, babaları C.. Ç..'ın maliki olduğu 17 adet taşınmazını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, akit tarihlerinde babalarının ehliyetsiz olduğunu, davalıların da hile ile temlikleri gerçekleştirdiklerini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile C.. Ç.. adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davacıların babasının sağ olduğunu, vesayet altınada alınmadığını, iddialarında yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacılar tarafından babaları C.. Ç..'ın vesayete altına alınması için 15.6.2011 tarihinde açtıkları davada, Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1080 esas – 2012/658 karar ve 5.6.2012 günlü kararı ile HMK'nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği ve derecattan geçerek 27.11.2012 de kesinleştiği, sonrasında aynı davacıların 7.1.2013 tarihinde C.. Ç..'ın vesayet altına alınması isteği ile açtıkları Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/29 esasında kayıtlı davanın ise halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.Gerçekten de, iptali istenen işlemi yapan davacıların babası C.. Ç..'ın hayatta olduğu çekişmesizdir.Ancak, davacılar tarafından babasının vesayet altına alınması yönünde bir dava açıldığı ve halen derdest bulunduğu anlaşıldığına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 115. maddesi çerçevesinde, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilebilme olasılığı gözetilerek vesayet davasının sonuçlanmasının beklenmesi, olumlu sonuçlanması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi hükmü gereği vesayet makamından izin alınıp yargılamaya devam edilerek işin esasının incelenmesi gerekeceğinin düşünülmemesi isabetsizdir.Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.