Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12962 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11271 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/02/2006NUMARASI: 2005/474-55Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, kayden maliki olduğu ..parsel sayılı taşınmaza davalının muhtesatlar yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur.Dava esnasında talebini ıslah ederek yolda kalan bölüm yönünden de aynı taleplerini yenilemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacı Hazineye ait çaplı taşınmaza ve yola zirai ve inşai muhtesatlar yaparak elattığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine, masrafı davalıdan alınmak suretiyle muhtesatların yıkımına karar verilmiştir.Karar,davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davada Hazine, kayden maliki olduğu çekişmeli taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/b maddesi hükmü gereğince orman tahdit sınırları dışına çıkarıldığını, davalının bu yere haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılaşmak suretiyle elattığını ileri sürerek men ve yıkım isteklerinde bulunmuştur.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden davalının dava konusu edilen .parselle birlikte yola da elattığı keşfen saptanmıştır .Davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın davacı Hazineye ait çaplı taşınmaza zirai ve inşai muhtesatlar yaparak elattığının saptanması suretiyle dava konusu ..parsel yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının buyöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak,davacı Hazinenin ıslah suretiyle tecavüzlü yolu da dava konusu ederek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunduğu görülmektedir.Mahkemece anılan istek kabul edilmek suretiyle tevacüz edilen yol bakımında da davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere; HUMK'nun 87/son maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra ıslah yoluyla müddeabihin artırılması olanaklı hale gelmişse de bu durumda dahi dava konusu edilmeyen bir hususun ıslahla dava konusu haline getirilmesine yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, hakkında usulü dairesince açılmış bir dava bulunmayan yol hakkında hüküm kurulması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.