MAHKEMESİ: ELEŞKİRT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/07/2006NUMARASI: 2006/67-153Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki bulunduğu ..ada ..parsel sayılı taşınmaza davalının haksız müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı,dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,çekişme konusu taşınmaza davalının müdahalesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın davacıya komşu ..parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı, haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın davalının ..parselin bir bölümüne müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştırBilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Somut olaya gelince; yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde bir uygulama yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Fen bilirkişi raporunda hangi kadastral (yöntemlere göre) uygulama yapıldığı açıklanarak çekişmeye konu edilen bölümün kroki üzerinde gösterilmemiştir.Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilke ve olgular çerçevesinde araştırma yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince,BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.