Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12895 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5631 - Esas Yıl 2014





T.C.MAHKEMESİ : KARAKOÇAN SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/03/2013NUMARASI : 2012/4-2013/75Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava; tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı dava dilekçesinde; davaya konu Elazığ ili, Karakoçan İlçesi, Bulgurcuk Köyünde yer alan 994, 995, 993, 990, 989 ve 988 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakanı Ayşe B.. (D.) Bahadır'ın paydaş olduğunu, tapu kayıtlarında adının "A. B. B." olarak hatalı yazıldığını ileri sürerek tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz etmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının kök mirasbırakanının Ahmet Ziya Duldal olduğu, ölümü ile geriye mirasçı olarak Zehra'dan olma çocukları Atiye, Semiha, Behiye, Hatice Zekiye, Penah ve Hatice'den olma A.. B..'ı bıraktığı, A.. B.. ve H. Ze. D. dışındakilerin bekâr öldükleri, H. Ze. D.l'ın ölümünden geriye çocukları Mehmet Reha, Ziya, Zehra ve davacının kaldığı, davacı Raif Baha'nın teyzesi "A.. B.." tarafından evlât edinildiği, A.. B..'ın başkaca mirasçısının bulunmadığı, ifrazen oluşan dava konusu taşınmazlarda Ahmet Ziya mirasçılarının dava dışı kişilerle paydaş oldukları,Karakoçan Tapulama Mahkemesinin 18/10/1984 tarih, 1982/13 Esas, 1984/15 Karar sayılı ilamında Hazine ve 3. kişiler tarafından aralarında A. Z. D. mirasçılarının da yer aldığı kişiler aleyhine açılan tespite itiraz davasında; 1956 tarihli kadastro tespitine itiraz edildiği yapılan yargılama sonucunda itirazın reddi ile 3, 4, 5,.....11, 18, 19,....., 50 parsel sayılı taşınmazlarda toplam 1152 paydan 32/1152'şer payın Atiye, Semiha, Behiye, Hatice Zekiye, Penah ve A. B. B.0 adına tespit ve tesciline karar verildiği, ilgili kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği , 11,18,19 kadastral parsellerin ifrazı sonucu oluşan davaya konu müfrez parsellerin her birinde A. B. B. yanısıra diğer mirasçıların da paydaş kılındığı, davacının kardeşlerinden Zehra Demirer ve Ziya Okucu tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/105 Esas, 2011/111 Karar sayılı dava dosyasında ve davacı R.. B.. tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/111 Esas, 2012/159 Karar sayılı dava dosyasında P. D., B. D., S. D., A. D. ve H. Z. D.'nın tapu kayıtlarından baba adlarının Ahmet Ziya olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/2-ç-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Yasanın 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.Bunun yanısıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır.HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; çekişmeli taşınmazların Karakoçan'da yer aldığı, davacının mirasbırakanı A.. B..'ın Sinop ili, Ayancık nüfusuna kayıtlı iken İstanbul ili, Fatih, ve Kocaeli- İzmit nüfusuna nakil gittiği, Ayancık Nüfus Müdürlüğünden gerekli araştırmaların yapılmadığı, davacının evlat edinilmesine ilişkin Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/09/1951 tarih, 1951/227 Esas, -206 karar sayılı, 14/11/1951 kesinleşme tarihli ilamın getirtilmediği, Karakoçan Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan kolluk araştırmasında Ayşe B.'ın Elazığ ili, Karakoçan İlçesi, Bulgurcuk Köyünden 70 yıl önce Elazığ Palu'ya göç ettiklerinin bildirildiği, A Bahadır 'ın köyde ikamet etmediği, aynı kimlik bilgilerine sahip başkaca bir kişinin tanınmadığı saptandığı halde aynı kolluk araştırmasının kişilerin nüfusa kayıtlı olduğu Sinop ili, Ayancık İlçesinde de yaptırılmadığı, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutunaklarının ve varsa dayanağı belgelerinin getirtilmediği, mahallinde keşif yapılarak taşınmazların kimler tarafından kullanıldığı, A.. B.. dışında tapuda kayıt maliki olarak görünen A. B. B. adlı kişi tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan sonuca edildiği görülmektedir. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının ve varsa dayanağı tüm kayıt ve belgelerin (veraset ilamı, tapu kaydı, iskan kaydı, vekâletname, ....) merciinden getirtilmesi, davacının kök murisine ait aile nüfus kayıt tablosunun tüm nakilleri, kapalı kayıtları gösterecek şekilde gerek Karakoçan Nüfus Müdürlüğü gerekse Sinop- Ayancık, İstanbul İli, Fatih Nüfus Müdürlüklerinden getirtilmesi, davacı R.B.'nın evlat edinilmesine ilişkin kayıt ve belgelerin istenilmesi, mahallinde keşif yapılarak; dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişilerin veya mirasçılarının dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup-bulunmadığının kendilerinden sorulması, çekişmeli taşınmazın halen kim veya kimlerin zilyetliğinde olduğunun tanıklar ve varsa tespit bilirkişilerinin taşınmaz başında dinlenerek sonucuna göre mülkiyet aktarımına yol açmayacak şekilde karar verilmesi öteyandan davacının kardeşleri Zehra Demirer ve Ziya Okucu tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/105 Esas, 2011/111 Karar sayılı dava dosyası ve davacı R.. B.. tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/111 Esas, 2012/159 Karar sayılı dava dosyasının eldeki dava dosyası ile birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.7.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.