Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12887 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13292 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptal tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.Davacılar, ortak mirasbırakan ... ...’ın malik olduğu 92 ada 38 parsel sayılı taşınmazda bulunan 10 nolu dükkan vasıflı bağımsız bölümün mirasbırakan tarafından davalı ..., 4 nolu bağımsız bölümün davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini; çekişme konusu taşınmaz arsa vasfında iken mirasbırakanın arsa payını davalı ...’ye devretmesi sonucu kat irtifakı kurulduğunda ... adına tescil kaydı oluşan 8 nolu bağımsız bölümün ise ... tarafından davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini; 11 ve 12 nolu dükkan vasıflı bağımsız bölümler ile, 6,7 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ..., 1 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından muvazaalı şekilde muristen iktisap edildikten sonra 3. şahıslara satıldığını, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek halen davalılar adına kayıtlı bulunan taşınmazlar açısından tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline, 3.şahıslara satılan taşınmazlar açısından tazminata, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, mirasbırakan tarafından davalı ... hiçbir taşınmaz devredilmediğini, bu davalı açısından davanın reddi gerektiğini, yapılan satışların gerçek olup, muvazaa içermediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ... ve ... yönünden muvazaa nedeniyle tapu iptali isteminin reddine, tenkis isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, 92 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalı ... 203/610, mirasbırakan ...'in 407/610 pay ile 92 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazda davalı ... ve mirasbırakan ½ paylarla malik iken, bu parsellerin tevhidi ile çekişme konusu 92 ada 38 parsel sayılı taşınmazda davalı ... 29750/69700 mirasbırakanın ise 39950/69700 pay sahibi olduğu, 14/06/2004 tarih, 3505 nolu resmi senetle kat irtifakı tesis edilerek 1,2,3,4,5 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler ile 10 nolu dükkanın ...; 6,7,8,9 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler ile 11 ve 12 nolu dükkanların ... payına karşılık tapuya tescilinin kararlaştırıldığı, 14/06/2004 tarih 3506 sayılı aynı resmi senetle mirasbırakan tarafından 1 nolu bağımsız bölümün davalı ...’ya, 10 nolu bağımsız bölümün davalı ... , 4 nolu bağımsız bölümün davalı ... , 5 nolu bağımsız bölümün dava dışı ...; davalı ... tarafından, 6 nolu bağımsız bölümün dava dışı ... , 8 nolu bağımsız bölümün davalı ... , 9 nolu bağımsız bölümün dava dışı ... satış suretiyle devredildiği, 1 nolu bağımsız bölümün ... tarafından 20/09/2007 tarihinde dava dışı ..., 11 ve 12 nolu dükkanlarla, 7 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından 19/07/2006 tarihinde dava dışı ... satış suretiyle devredildiği, mirasbırakan Mehmet’in 18/06/2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olan çocukları olan davacılar ..., ... ve ... ile dava dışı İrfan, ikinci eşi davalı ... ile ikinci eşinden olan çocukları davalılar ..., ... ve ... ile dava dışı ..., ..., ... ve ... kaldığı anlaşılmaktadır.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki, miras bırakanın davalı ... yaptığı bir temlik bulunmadığı gözetilerek davalı ... hakkındaki davanın esastan reddi gerekirken, davanın husumetten reddi doğru olmadığı gibi, tenkis davalarında seçimlik hakkın kullanıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüş olması doğru olmadığı gibi, tenkis davalarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından herbir davalı aleyhine hükmedilen tenkis bedeli üzerinden ayrı ayrı yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken yargılama giderlerinden davalıların müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları da isabetsizdir.Davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.